“Taşacak Bu Deniz” adlı televizyon dizisinin yayın hayatına başlamasıyla birlikte, çekimlerinin gerçekleştirildiği Trabzon’un Sürmene ilçesi, dikkat çekici bir ziyaretçi hareketliliğine sahne olmaktadır. 27 Kasım 2025 tarihi itibarıyla elde edilen veriler, dizinin bölge ekonomisine ve kültürel tanıtımına doğrudan ve ölçülebilir bir katkı sunduğunu doğrulamaktadır. Başrollerini Ulaş Tuna Astepe ve Deniz Baysal gibi tanınmış isimlerin üstlendiği yapım, geniş bir izleyici kitlesi tarafından ilgiyle takip edilmekte ve bu ilgi, fiziki ziyaretlere dönüşmektedir.

Sürmene ilçesi, kadim tarihi, kendine özgü doğal güzellikleri ve tescilli mimarisiyle öne çıkan bir coğrafi yapıdır. Geçmişten günümüze kadar birçok ulusal ve uluslararası yapımın tercih ettiği bir açık hava platosu niteliği kazanmıştır. Sürmene Belediye Başkanı Hüseyin Azizoğlu, ilçenin yöresel lezzetleri, el sanatları ve köklü medeniyetlere ev sahipliği yapmış geçmişiyle kültürel bir miras barındırdığını belirtmiştir. Bu zenginlikler, sinematografik projeler için doğal bir çekim merkezi oluşturarak, bölgenin sanatsal ve turistik potansiyelini vurgulamaktadır.

Dizinin ilk bölümünün ekranlara gelmesinin ardından, Türkiye’nin farklı illerinden çok sayıda ziyaretçi Sürmene’ye akın etmiştir. Bu ziyaretçiler, dizinin çekildiği otantik mekanları bizzat deneyimleme ve dizinin oyuncu kadrosuyla doğrudan etkileşim kurma motivasyonuyla ilçeye gelmektedir. Akşam saatlerinde dahi çekim alanlarında belirgin bir yoğunluk gözlemlenmektedir; bebeklerini kucaklarında taşıyan aileler dahil olmak üzere birçok kişi, oyuncuların dinlenme aralarında veya karavanlarına yöneldikleri anlarda fotoğraf çektirme imkanı aramaktadır. Oyuncuların bu yoğun ilgiye samimi ve olumlu karşılık vermesi, ziyaretçi deneyimini zenginleştirmekte ve kamuoyu nezdinde pozitif bir algı yaratmaktadır.

Ziyaretçi akışı, yerel esnafın ticari faaliyetlerinde somut bir canlanmaya yol açmıştır. Dizinin çekim mekanlarından Balıklı Mahallesi’nde çay ocağı işleten Şevki Demircioğlu, günlük çay satışlarının yaklaşık iki katına çıktığını, önceki dönemde 100 olan satış rakamının an itibarıyla 200’e yükseldiğini ifade etmiştir. Bu durum, yerel ticaret hacminde gözle görülür bir artışı temsil etmektedir. Esnafın gösterdiği misafirperverlik, gelen ziyaretçilerin memnuniyetini pekiştirmekte ve ilçenin turistik cazibesine katkıda bulunmaktadır. Bu ekonomik hareketlilik, bölgedeki diğer işletmelere de dolaylı faydalar sağlamaktadır.

Dizi ve Sürmene ilçesine yönelik ilgi, sosyal medya platformlarında da geniş bir yankı bulmuştur. Kullanıcılar, “Taşacak Bu Deniz için Trabzon’a, Sürmene’ye geliyoruz” şeklinde paylaşımlar yaparak seyahat deneyimlerini ve planlarını duyurmaktadır. Bu dijital görünürlük, ilçenin tanıtım faaliyetlerine önemli bir ivme kazandırmakta ve daha geniş kitlelere ulaşmasına olanak tanımaktadır. Yöre sakinlerinden 68 yaşındaki Resmiye Çamur, oyuncularla sürekli etkileşimde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirmiş, dizinin mahallelerine kattığı canlılığın devamını arzuladığını belirtmiştir. Öğle yemeği ve paydos molalarında oyuncularla fotoğraf çektirmeleri, yerel halkın dizi ekibiyle kurduğu güçlü bağı ortaya koymaktadır.

Sürmene’nin dizi ve sinema sektöründeki konumu, mevcut yapımla sınırlı değildir; ilçe, köklü bir sinematik geçmişe sahiptir. Belediye Başkanı Azizoğlu’nun verdiği bilgilere göre, Sürmene, 1986 yılında Hülya Avşar’ın başrolünde yer aldığı “Üç Halka Yirmi Beş” filmi, 1993 yapımı “Süper Baba” dizisi ve 2006-2007 yılları arasında yayınlanan “Fırtına” dizisi gibi önemli yapımlara ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca, senaristi Nehir Erdem’in bölge kökenli olmasıyla dikkat çeken “Sen Anlat Karadeniz” dizisi de birkaç yıl önce Sürmene’de çekilmiştir. Bu ardışık tercihler, Sürmene’nin doğal ve kültürel dokusunun film ve dizi prodüksiyonları için stratejik bir çekim merkezi olduğunu kanıtlamaktadır.

Dizinin yarattığı etki, izleyici sadakatinin somut bir turistik aktiviteye dönüşümünü göstermektedir. Samsun’dan özel olarak gelen Kevser Önal gibi ziyaretçiler, “Taşacak Bu Deniz”in kendileri için tek izlenen dizi olduğunu vurgulayarak, çekimlerin yapıldığı mahalleleri ve oyuncuları görmek amacıyla ilçeye geldiklerini belirtmiştir. Bu bireysel tanıklıklar, medyanın kültürel turizm üzerindeki gücünü ve yerel bölgelerin tanıtım potansiyelini gözler önüne sermektedir. Sürmene’nin bu tür yapımlar aracılığıyla hem ulusal hem de bölgesel ölçekte tanıtımının güçlenmesi, uzun vadede sürdürülebilir bir kültürel turizm modelini desteklemektedir. İlçenin doğal güzellikleri, kültürel değerleri ve misafirperver halkının bu etkileşimden karşılıklı olarak fayda sağladığı, mevcut verilerle teyit edilmektedir. Bu döngü, Sürmene’nin gelecekteki turizm gelişiminde televizyon ve sinema sektörünün rolünün devam edeceğine işaret etmektedir.