Polis Teşkilatında Tarihi Dönüm Noktası: İkinci Şark Görevi Resmen Kaldırıldı!
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, emniyet mensuplarını doğrudan ilgilendiren önemli bir kararı kamuoyuyla paylaştı: 2026 yılından itibaren polisler için zorunlu olan ikinci şark görevi uygulaması tamamen sona erdiriliyor. Bu müjdeli haber, Türk Polis Teşkilatı’nın yüz binlerce mensubu ve onların aileleri için yıllardır süregelen belirsizliği ortadan kaldırarak, geleceğe yönelik planlamalarda derin bir nefes almalarını sağlayacak. Uzun süredir gündemde olan bu hassas konu hakkında atılan adım, personelin hizmet motivasyonunu ciddi anlamda yükseltme ve daha dengeli bir çalışma hayatı sunma amacını taşıyor.
Bakan Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen 81 İl Emniyet Personel Şube Müdürleri Değerlendirme Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, bir teşkilatı ayakta tutan en hayati unsurun bütçe değil, insan kaynağı, onun moral değerleri ve hissettirdiği huzur olduğunu vurguladı. Türk Polis Teşkilatının, milletin güvenliği uğruna kendi huzurunu feda eden kahramanlardan oluştuğunu belirten Bakan, ‘Huzurlu olmayan kimse huzur veremez’ sözleriyle, personelin iç huzurunun topluma yansıyacak hizmet kalitesi için elzem olduğunu ifade etti. Bu felsefe, alınan idari kararların temelini oluşturuyor.
Bir atama veya görevlendirme kararının sadece bir imzadan ibaret olmadığını, tam aksine bir memurun tüm yaşam seyrini, ailesinin düzenini ve çocuklarının eğitim süreçlerini doğrudan etkileyen kritik bir eşik olduğunu dile getiren Bakan Yerlikaya, bu nedenle atama süreçlerinde en üst düzeyde şeffaflık ve adalet ilkesinin benimsendiğini belirtti. Geçmişte yaşanan, kişisel inisiyatiflere açık veya kapalı kapılar ardında yürütülen atama sistemlerinin geride bırakıldığını, personelin zihninde ‘acaba’ sorusuna yer bırakılmayacağını net bir şekilde ifade etti. Bu yaklaşım, teşkilat içindeki güveni pekiştirmeyi hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde rehber edinilen Türkiye Yüzyılı vizyonu, sadece ekonomik kalkınmayı değil, aynı zamanda toplumsal huzur ve güvenin sürekliliğini de hedefleyen kapsamlı bir perspektifi kapsıyor. Böyle iddialı bir vizyona sahip Türkiye’de, Emniyet Teşkilatı’nın atama sisteminin şeffaflıktan uzak, kişisel ilişkilere bağımlı veya güveni zedeleyici nitelikte olmasının kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Yerlikaya, atama ve yer değiştirme uygulamalarında hiçbir personelin kafasında soru işareti kalmayacağını, sürecin tüm aşamalarıyla açık olacağını vurguladı. Bu durum, kurum kültüründe köklü bir değişim anlamına geliyor.
Başkomiser ve daha alt rütbedeki personel için devreye alınan Görev Puanı Sistemi, bu şeffaflık ve adalet anlayışının somut bir uygulaması olarak öne çıkıyor. Personel Bilgi Sistemi’ne tam entegre edilen Bilgisayar Destekli Atama Sistemi sayesinde, 2025 yılı genel atama döneminde toplam 22 bin 45 personelin ataması rekor sürede, yalnızca 8 dakika içinde hatasız bir şekilde tamamlandı. Bu otomasyon, atama süreçlerini bürokratik engellerden arındırarak çok daha hızlı ve verimli hale getirdi. Artık kişisel müdahalelere yer olmayan bu yapı, personelin eşit şartlarda değerlendirilmesini sağlıyor.
Yeni sistemin işleyişinde kişisel inisiyatiflerin yerine tecrübe, fedakarlık, görev süresi ve hizmetin niteliği gibi somut kriterler esas alınıyor. Polislerimiz, tıpkı öğretmen ve sağlık çalışanlarında olduğu gibi, biriken görev puanlarına göre atanarak emeklerinin objektif bir metotla ölçülmesini sağlıyorlar. Her emniyet personeli, kendi görev puanını şeffafça görebiliyor, hatta gerektiğinde sisteme itiraz edebiliyor. Bu durum, kapalı kapılar ardında değil, herkesin gözü önünde işleyen, denetlenebilir ve adil bir sürecin güvencesini oluşturuyor. Personelin kendini güvende hissetmesi, geleceğini net olarak planlayabilmesi bu sayede mümkün kılınıyor.
Bakan Yerlikaya, göreve geldiği günden bu yana Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bünyesindeki personel tayinlerinin her yıl mayıs ayının 25’inde gerçekleştirildiğini hatırlatarak, bu yıl ve sonraki yıllarda da bu sabit uygulamanın devam edeceğini belirtti. Dönem tayinlerinin öngörülebilir bir tarihte yapılmasının, emniyet mensupları ve aileleri için önemli bir planlama kolaylığı sağladığı aşikardır. Çocukların okul kayıtları, eşlerin iş düzenlemeleri gibi kritik konularda belirsizliklerin önüne geçilmesi, personel memnuniyetini artıran bir faktör olarak görülüyor.
Türk Polis Teşkilatı’nın 180 yıllık köklü geçmişine atıfta bulunarak onu ‘ulu bir çınar’ olarak nitelendiren Bakan, bu çınarın dallarında vatanın her karışında görev yapan kahraman polislerin alın teri, cesareti ve gayretinin bulunduğunu dile getirdi. İçişleri Bakanlığı olarak bu büyük fedakarlığın karşılığını verme noktasında, personeli her zaman önceleyen bir anlayışla hareket ettiklerini vurguladı. Bu ifade, teşkilatın manevi değerlerine ve mensuplarının fedakarlıklarına verilen önemi bir kez daha ortaya koyuyor, aidiyet duygusunu güçlendiriyor.
Geçtiğimiz temmuz ayında Polis Eğitim Kurumlarından mezun olan 8 bin 263 komiser yardımcısı, polis memuru ve çarşı mahalle bekçisi rütbesindeki aday personelin ilk atamaları başarıyla gerçekleştirildi. Aynı yıl içinde ise 6 bin 11 personel emekliliğe ayrılarak teşkilatın doğal personel devinimini yansıttı. Bu sayılar, Emniyet Teşkilatı’nın sürekli olarak kendini yenileyen, gençleşen ve dinamik yapısını gözler önüne seriyor. Yeni katılanların enerjisi ile deneyimli personelin mirası birleşerek güç katıyor.
İkinci şark görevi zorunluluğunun kaldırılması, görev puanı sisteminin adil uygulanması ve sabit tayin tarihlerinin belirlenmesi gibi yenilikler, Türk Polis Teşkilatı’nda insan odaklı, şeffaf ve hakkaniyetli bir yönetim modelinin kalıcı olarak benimsendiğini gösteriyor. Bu adımlar, sadece emniyet mensuplarının yaşam kalitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda teşkilatın genel operasyonel verimliliğini, iç motivasyonunu ve nihayetinde halka sunduğu güvenlik hizmetlerinin niteliğini de yukarılara taşıyacaktır. Türkiye, güvenlik güçlerinin geleceği için kritik bir dönüşüm sürecini başarıyla yönetiyor.
İlgili
Eren Yalçın (29) — Dijital Pazarlama Stratejisti Eren Yalçın, reklam teknolojileri ve veri odaklı pazarlama süreçlerine odaklanan genç bir pazarlama profesyonelidir. Kariyerine sosyal medya analisti olarak başlamış, zamanla markalar için SEO, içerik stratejisi ve dönüşüm optimizasyonu alanlarında danışmanlık yapmaya başlamıştır. Blogunda dijital trendler, pazarlama araçları ve marka büyütme taktikleri hakkında içerikler üretmektedir.


