ÖneÇıkanlar

Papa 14. Leo Türkiye Yolunda: Geçmişten Günümüze Papalık Ziyaretlerinin Yankıları

1764178456398

Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri Papa 14. Leo’nun ilk yurt dışı seyahati olarak Türkiye’ye yapacağı ziyaret, dini diplomasi ve tarih açısından önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor. 27 Kasım Perşembe günü gerçekleşecek bu “havarisel ziyaret”, aynı zamanda Hristiyan dünyasının ilk evrensel buluşması olan İznik Konsili’nin 1700. yıldönümüne denk gelmesiyle “hac” niteliği taşıyor. Bu, Türkiye’nin beşinci kez bir Papa’ya ev sahipliği yapışı olacak ve ülkenin kadim geçmişini bir kez daha gündeme taşıyor.\n\nVatikan’ın Türkiye’yi papalık gezileri açısından “ayrıcalıklı” görmesi tesadüf değil. Hristiyanlığın erken dönemleri için Anadolu toprakları hayati bir öneme sahip; kilisenin ilk sekiz ekümenik konsili burada düzenlenmişti. Bu topraklar, Hristiyanlık inancının şekillenmesinde kilit bir rol oynamış, evrensel doktrinlerin temelini atmıştır. Ayrıca İstanbul’daki Rum Ortodoks Kilisesi ile sürdürülen yakınlaşma çabaları, bu ziyaretlerin temel motivasyonlarından birini oluşturuyor. Türkiye’deki yaklaşık 33 bin Katolik nüfusuna rağmen, bu derin tarihi ve ekümenik bağlar, ülkenin Vatikan nezdindeki değerini artırıyor.\n\nPapaların İtalya dışına seyahat etmeye başlamasından bu yana Türkiye, 1978’de göreve geldikten 33 gün sonra vefat eden 1. John Paul dışındaki tüm Papaları ağırladı. Bu geleneğin köklerinde, Türkiye ile kişisel bağı olan özel figürler bulunuyor. Örneğin, “Türk Papa” olarak anılan 23. John, Papa olmadan önce gerçek adıyla Angelo Giuseppe Roncalli olarak 1935-1944 yılları arasında İstanbul’da Vatikan temsilcisi olarak görev yapmıştı. Bu süreç, onun coğrafyayı, kültürü ve insanları yakından tanımasına olanak sağlamış, ilerleyen yıllarda “Türk Papa” lakabıyla anılmasına neden olmuştu. Türkiye’ye ilk resmi papalık ziyareti ise 1967’de 6. Paul tarafından gerçekleştirildi.\n\n6. Paul’ün 1967’deki ziyareti sırasında Türk makamlarına sunulan özel bir hediye, iki farklı dünya arasında yeni bir işbirliği döneminin sembolü olarak görüldü: 1571 İnebahtı Savaşı’nda Osmanlı ordusundan ele geçirilen bir sancak. Dönemin Türk Dışişleri Bakanlığı, bu jesti “tarihi öneme haiz” olarak nitelendirmiş, eski anlaşmazlıkların sona erdiğinin ve papalık ile Müslüman dünya arasında samimi bir işbirliğinin başladığının işareti olarak yorumlamıştı. Ancak bu ziyaretin en çok konuşulan anlarından biri, Paul VI’nın o dönem müze statüsünde olan Ayasofya’da diz çökerek dua etmesiydi. Bu durum, 1453’teki İstanbul’un fethinden bu yana kamusal alanda yapılan ilk Hristiyan ibadeti olarak “gaf” şeklinde yorumlanmış ve Ayasofya’nın statüsüyle ilgili tartışmalarda hala kritik bir referans noktası olarak kabul edilmektedir. Sonraki Papalar Ayasofya’yı müze olarak ziyaret ederken, 14. Leo’nun programında artık cami olan mekanı ziyareti öngörülmüyor.\n\nPapalık döneminde 104 yurt dışı gezisiyle rekor kıran 2. John Paul’ün 1979’daki Türkiye ziyareti, ekümenik diyalog açısından büyük önem taşıdı. Ankara, İstanbul ve İzmir’i kapsayan bu gezide Efes’te büyük bir ayin yönetti. Ziyaretin en önemli duraklarından biri, dönemin Fener Rum Patriği Dimitrios ve Ermeni Patriği Şnorkh Kalustyan ile yaptığı görüşmeler oldu. Bu görüşmelerde Hristiyan dünyasının Doğu ve Batı kiliseleri arasındaki 11. yüzyılda yaşanan Büyük Bölünme’nin ardından 1965’te kaldırılan karşılıklı aforozların yarattığı yaraları sarmaya yönelik birlik mesajları verildi ve ortak bildirgeler imzalandı. Bu gelenek, sonraki papaların Türkiye ziyaretlerinde de Fener Rum Patriği ile benzer belgeler imzalamasıyla sürdürüldü, Hristiyan dünyasının farklı kollarını bir araya getirme çabalarının devam ettiğini gösterdi.\n\nPapa Francesco’nun 2014’teki Türkiye ziyareti de modern diplomasi açısından dikkat çekiciydi. Ankara ve İstanbul’u kapsayan bu gezide, interaktif bir diyalog ve saygı örneği sergilenmişti. Sultan Ahmet Camii’nde kısa bir dua molası vermiş olması, dinler arası hoşgörü ve diyalog mesajının önemli bir göstergesiydi. Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın ilk yabancı konuğu olma özelliğini taşıdı, bu da modern Türkiye ile diplomatik ilişkilerin kurulmasında yeni bir sayfa açtı. Francesco, 2020’de Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi kararı sonrası dile getirdiği üzüntüyle de gündeme gelmişti. Bu ziyaretler, Vatikan’ın farklı kültür ve inançlarla diyaloğu sürdürme isteğinin önemli bir göstergesiydi.\n\nPapa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti, sadece bir devlet başkanı gezisi olmanın ötesinde, binlerce yıllık dini ve kültürel bağların, ekümenik çabaların ve tarihi yüzleşmelerin bir devamı niteliğinde. Türkiye, Hristiyanlığın kökenlerine ev sahipliği yapması ve Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi görmesiyle, Papalık için her zaman özel bir anlam taşımaya devam edecek. Bu ziyaret, geçmişin izlerini taşıyan ancak geleceğe yönelik diyalog ve anlayış köprüleri kurma potansiyeli barındıran zengin bir tarihin yeni bir sayfası olacak, küresel ölçekte barış ve karşılıklı saygı mesajlarının önemini bir kez daha vurgulayacaktır.

Tufan Erdoğdu

Tufan Erdoğdu (34) — Teknoloji & Yazılım Yazarı Tufan Erdoğdu, uzun yıllardır yazılım geliştirme ve ağ teknolojileri üzerine çalışan bir IT uzmanıdır. Kariyerine sistem yöneticisi olarak başlayan Tufan, zaman içinde otomasyon, bulut altyapıları ve siber güvenlik konularında uzmanlaşmıştır. Blogunda okuyucularına teknoloji trendleri, yapay zeka uygulamaları ve yazılım geliştirme ipuçları hakkında sade, anlaşılır ve pratik içerikler sunar.