Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında ulusal sınav sistemlerinde köklü bir revizyona gidiyor. 28 Kasım 2025 tarihinde yapılan resmi açıklamaya göre, LGS ve YKS gibi merkezi sınavların soru modelleri, öğrencilerin bilgi ve becerilerini bütüncül bir yaklaşımla değerlendirmek üzere yeniden tasarlanıyor. Bu stratejik iş birliği, eğitim sisteminin temelini oluşturan ölçme ve değerlendirme süreçlerini çağın gerekliliklerine uygun hale getirmeyi hedeflemektedir.

Söz konusu revizyon, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin genel eğitim felsefesiyle doğrudan uyumlu bir yapı arz etmektedir. Model, pasif bilgi aktarımından ziyade, öğrencilerin aktif öğrenme, eleştirel düşünme ve karmaşık problemleri çözme kapasitelerini geliştirmeyi önceliklendirmektedir. Bu doğrultuda, yeni soru modelinin öğrencilerin sadece ezberlenmiş bilgiyi değil, aynı zamanda bu bilgiyi farklı bağlamlarda uygulama ve yorumlama becerilerini de ölçmesi beklenmektedir.

MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen bu geniş kapsamlı süreç, çeşitli paydaşların katılımıyla organize edilen çalıştaylarla şekillendirilmektedir. Bu çalıştaylar, yeni soru modelinin tasarımına ve teknik uygulama esaslarına yönelik derinlemesine tartışmaların ve ortak karar alma mekanizmalarının işletildiği bir platform sunmaktadır. Sürecin şeffaflığı ve katılımcılığı, sistemin sağlam temeller üzerine inşa edilmesini sağlamaktadır.

Çalıştaylara Bakanlık bürokratları, ÖSYM’nin deneyimli uzman kadrosu, üniversitelerden akademisyenler ve sahadaki tecrübeleriyle öğretmenler dahil olmak üzere geniş bir uzman ekip katılmaktadır. Bu disiplinlerarası katılım, soru modelinin pedagojik, ölçme-değerlendirme ve uygulama boyutlarının eksiksiz bir şekilde ele alınmasına imkan tanımaktadır. Farklı perspektiflerin bir araya gelmesi, geliştirilecek modelin kapsamlılığını ve etkinliğini artırmaktadır.

Geliştirilmekte olan soru modeli, öğrencilerin konuları anlama, edindikleri bilgileri farklı disiplinlerle ilişkilendirme, teorik bilgiyi pratik durumlara uygulama ve karşılaştıkları sorunlara yaratıcı çözümler üretme gibi temel becerileri öne çıkaran görev ve soru tiplerine odaklanmaktadır. Bu yaklaşım, tek boyutlu bilgi ölçümünden uzaklaşarak, öğrencilerin analitik düşünme ve problem çözme yetkinliklerini doğrudan değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Teknik çerçeve, yeni soru modelinin temel bileşenlerini, kullanılacak spesifik soru tiplerini ve bu soruların nasıl değerlendirileceğine dair detaylı kriterleri içermektedir. Bu kriterler, objektiflik, güvenilirlik ve geçerlilik ilkeleri doğrultusunda uluslararası standartlara uygun bir biçimde belirlenmektedir. Ortak görüş birliğiyle oluşturulan bu teknik esaslar, sınavların kalitesini ve adaleti temin edecektir.

Bu güncellemenin öğrenciler üzerindeki etkisi, sadece sınavlara hazırlık stratejilerini değil, aynı zamanda öğrenme süreçlerinin genel yapısını da dönüştürecektir. Okulların ve öğretmenlerin, müfredatı yeni soru modelinin gerektirdiği becerilere odaklanacak şekilde yeniden yorumlamaları ve öğrencileri bu yönde teşvik etmeleri beklenmektedir. Bu, eğitim metodolojilerinde de adaptasyon ve yenilikçilik ihtiyacını doğurmaktadır.

MEB ve ÖSYM iş birliğiyle atılan bu adım, Türkiye’nin eğitim vizyonunu yansıtan ve geleceğin yetkin bireylerini yetiştirmeyi amaçlayan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin somut bir uygulamasıdır. Ulusal sınav sistemlerinin güncel ihtiyaçlara göre adapte edilmesi, eğitimde kalite standartlarını yükseltme ve uluslararası rekabet gücünü artırma hedefine hizmet etmektedir.

Sürecin devam eden çalıştaylar ve teknik değerlendirmelerle birlikte ilerlemesi, yeni sınav sisteminin ulusal eğitim hedefleriyle tam uyumunu ve öğrencilerin potansiyellerini daha etkin bir şekilde ortaya koymalarını sağlayacak bir yapının kurulmasına zemin hazırlamaktadır. Bu kapsamlı revizyon, Türkiye’nin eğitim alanındaki kararlılığını ve yenilikçi yaklaşımını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

https://www.youtube.com/shorts/