Küresel Rüzgarlar Teknolojiye Yön Veriyor: 25 Kasım 2025 Döviz Kurları ve Yapay Zeka Yatırımları
25 Kasım 2025 tarihi itibarıyla küresel piyasalarda yaşanan hareketlilik, döviz kurlarındaki dalgalanmalarla kendini gösterirken, bu dinamik ortam teknoloji ve yapay zeka sektörleri için yeni yatırım rüzgarları estiriyor. Haftanın ikinci işlem gününde dolar, euro ve sterlinin Türk Lirası karşısındaki seyrini mercek altına alırken, bu ekonomik göstergelerin teknoloji dünyasındaki yansımalarına derinlemesine bakıyoruz.
### Güncel Döviz Kurları ve Piyasa Dinamikleri
Salı sabahı itibarıyla serbest piyasada dolar 42.4340 TL’den alınıp 42.4612 TL’den satılırken, düne göre yüzde 0.07’lik bir yükseliş kaydetti. Euro 48.8968 TL alım, 48.9707 TL satış fiyatıyla işlem görürken, yüzde 0.11’lik artış gösterdi. İngiliz Sterlini ise 55.6258 TL alım, 55.6710 TL satış fiyatlarıyla güne başladı. Bu rakamlar, sadece günlük değişimleri değil, aynı zamanda küresel ekonominin yönünü de işaret ediyor.
* **Dolar:** Aylık bazda yüzde 0.94, yılbaşından bu yana yüzde 20.05, son bir yılda ise yüzde 22.82 değer kazancı yaşadı.
* **Euro:** Aylık bazda yüzde 0.81, yılbaşından bu yana yüzde 34.20, son bir yılda ise yüzde 34.86 oranında değerini artırdı.
* **Sterlin:** Aylık bazda yüzde 0.60, yılbaşından bu yana yüzde 26.60, son bir yılda ise yüzde 28.12 değer kazancı gösterdi.
Bu yükselişler, yatırımcıların döviz piyasalarındaki beklentilerini ve risk algılarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Ancak asıl önemli olan, bu makroekonomik tablonun teknoloji ve inovasyon ekosistemi üzerindeki dolaylı etkileridir.
### Küresel İyimserlik ve Teknolojiye Yönelen Sermaye
Bu finansal hareketliliğin arkasında yatan temel faktörler arasında ABD Merkez Bankası (FED)’nın potansiyel faiz indirimi beklentileri, Rusya-Ukrayna gerilimindeki hafifleme ve ABD-Çin ilişkilerindeki iyimser hava öne çıkıyor. Bu olumlu gelişmeler, küresel piyasalarda risk iştahını belirgin şekilde artırarak yatırımcıları daha riskli ancak yüksek potansiyelli varlıklara yönlendiriyor. Özellikle teknoloji ve yapay zeka (YZ) hisseleri, bu artan ilginin merkezinde yer alıyor.
Faiz indirimleri beklentisi, teknoloji şirketleri için büyük önem taşıyor. Yenilikçi ve büyüme odaklı bu şirketler, Ar-Ge ve genişleme faaliyetleri için genellikle dış finansmana ihtiyaç duyarlar. Düşük faiz oranları, borçlanma maliyetlerini azaltarak şirketlerin yeni projeleri hayata geçirmesini kolaylaştırır ve gelecek kazançlarının bugünkü değerini artırır. Bu durum, özellikle yüksek büyüme potansiyeli olan YZ tabanlı girişimler ve büyük teknoloji firmaları için önemli bir sermaye akışı sağlar.
Jeopolitik gerilimlerin azalması ve büyük ekonomiler arasındaki ilişkilerin iyileşmesi ise teknoloji sektörünün küresel tedarik zincirleri ve pazar erişimi açısından kritik öneme sahiptir. Yarı iletkenler, elektronik bileşenler ve yazılım hizmetleri gibi alanlarda küresel işbirliği ve ticaret, daha istikrarlı bir ortamda sorunsuz ilerleyebilir. Bu durum, Ar-Ge süreçlerini hızlandırır ve yeni ürünlerin dünya çapında daha hızlı benimsenmesine olanak tanır. Güvenli liman arayışının yerini büyüme odaklı yatırımların alması, YZ, bulut bilişim, siber güvenlik ve sürdürülebilir teknoloji gibi alanlara olan ilgiyi kamçılıyor.
### Yapay Zeka Yatırımlarında Yeni Dönem
Teknoloji ve yapay zeka hisselerine olan yatırımcı ilgisinin yeniden artması, YZ’nin sadece bir kavram olmaktan çıkıp somut iş değeri yarattığına dair inancın güçlendiğini gösteriyor. Artık yapay zeka, otomasyon, veri analizi ve karar destek sistemlerinden otonom araçlara ve kişiselleştirilmiş hizmetlere kadar geniş bir yelpazede dönüştürücü etkiler sunuyor. Bu durum, hem köklü teknoloji devlerini hem de dinamik YZ start-up’larını cezbediyor. Yatırımcılar, bu teknolojilerin uzun vadeli büyüme potansiyeline ve şirketlerin rekabet avantajını artırma yeteneğine odaklanıyorlar. Sermaye, YZ altyapısı, çipler, büyük dil modelleri ve spesifik sektör çözümlerine yönelerek, bu alanlardaki inovasyonu daha da ileri taşıyor.
### Geleceğe Yönelik Beklentiler ve Riskler
2025’in son çeyreğine girerken, küresel ekonomik iyimserlik rüzgarları teknoloji sektörünü desteklemeye devam ediyor gibi görünüyor. Ancak, bu olumlu tablonun potansiyel riskleri de göz ardı edilmemeli. Enflasyonun yeniden yükselişi, beklenmedik jeopolitik olaylar veya teknoloji regülasyonlarındaki ani değişiklikler, yatırımcı iştahını etkileyebilir. Yine de mevcut işaretler, yapay zeka öncülüğünde bir sonraki teknoloji devriminin finansal olarak da destekleneceği yönünde. Firmaların ve girişimcilerin, bu sermaye akışını verimli kullanarak gerçek dünya problemlerine yenilikçi çözümler üretmeleri bekleniyor. Küresel finansın teknolojiye olan bu bağlılığı, gelecek yıllarda hem ekonomik refahın hem de teknolojik ilerlemenin temelini oluşturabilir.
İlgili
Ayla Sezen (32) — Eğitim & Kişisel Gelişim Yazarı Ayla Sezen, eğitim teknolojileri ve öğrenme psikolojisi alanlarında çalışmalar yapan bir içerik uzmanıdır. Kariyeri boyunca farklı yaş gruplarına yönelik eğitim projelerinde görev almış, dijital öğrenme sistemleri üzerine araştırmalar yürütmüştür. Blogunda verimli çalışma teknikleri, öğrenme metodları ve kişisel gelişim konularını işler.


