Yarın (3 Aralık 2025) Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanacak olan Kasım ayı enflasyon rakamları, ekonomik gelişmeler açısından kritik bir dönüm noktası oluşturmaktadır. Bu veriler, yılın ikinci yarısının beşinci aylık enflasyon göstergesini teşkil edecek olup, özellikle milyonlarca memur ve emeklinin Ocak 2026’da alacağı zam oranlarını doğrudan etkileyecek olan 5 aylık enflasyon farkının büyük bir kısmını netleştirecektir. Kamuoyu, bu açıklamalara kilitlenmiş durumdadır.

Ekim ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri, bir önceki aya göre yüzde 2,55’lik bir artış sergilemişti. Yıllık bazda ise, bir önceki yılın Ekim ayına kıyasla yüzde 32,87’lik bir yükseliş kaydedilmiştir. Ayrıca, yılın aralık ayına göre yüzde 28,63 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 37,15’lik bir artış oranı gözlemlenmiştir. Bu rakamlar, Türkiye ekonomisindeki fiyat dinamiklerinin seyrini ortaya koymaktadır.

Yılın ikinci yarısında aylık enflasyon oranları belirli bir trend izlemiştir. Temmuz ayında yüzde 2,06, Ağustos ayında yüzde 2,04, Eylül ayında yüzde 3,23 ve son olarak Ekim ayında yüzde 2,55 olarak gerçekleşen artışlar, genel enflasyon görünümünü şekillendirmiştir. Kasım ayı verileri, bu serinin devamlılığı veya kırılımı hakkında önemli bilgiler sunacaktır.

Kasım ayı enflasyon verilerine yönelik piyasa beklentileri, 32 ekonomistin katılımıyla gerçekleştirilen bir anketle belirlenmiştir. Bu anketin sonuçlarına göre, Kasım ayında aylık enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 1,31 olarak tespit edilmiştir. Ekonomistler arasındaki beklenti aralığı ise yüzde 1 ile yüzde 1,65 arasında değişiklik göstermiştir. Bu ortalama beklenti, önümüzdeki günlerde açıklanacak resmi veriler için bir referans noktası sağlamaktadır.

Ekonomistlerin Kasım ayı için belirlediği ortalama enflasyon beklentisi olan yüzde 1,31’e göre, Ekim ayında yüzde 32,87 olan yıllık enflasyonun Kasım ayında yüzde 31,65 seviyesine inmesi öngörülmektedir. Bu, yıllık bazda enflasyon oranında potansiyel bir düşüşe işaret etmekle birlikte, genel fiyat istikrarı çabalarının sonuçları açısından önem taşımaktadır.

Diğer yandan, ekonomistlerin 2025 yılı sonu enflasyon beklentisi Kasım ayı itibarıyla yüzde 31,89 olarak rapor edilmiştir. Yıl sonu için yapılan tahminler, yüzde 31 ile yüzde 32,51’lik bir aralıkta toplanmıştır. Bu uzun vadeli projeksiyonlar, genel ekonomik görünüm ve para politikası kararları açısından dikkate alınması gereken verilerdir.

Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi’nin Kasım sonuçları da ekonomik beklentilerde güncellemeler olduğunu göstermiştir. Bu ankete göre, Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) yıl sonu artış beklentisi daha önce yüzde 31,77 iken yüzde 32,20’ye yükselmiştir. Enflasyon tahminlerindeki bu yukarı yönlü revizyonla birlikte, büyüme öngörüsünde de bir artış kaydedilmiştir. Bu durum, makroekonomik dengelerde devam eden ayarlamaları yansıtmaktadır.

Açıklanacak Kasım enflasyon verileri, özellikle kamu çalışanları ve emekliler için belirleyici niteliktedir. Toplu sözleşme hükümleri ve yasal düzenlemeler çerçevesinde, memur ve emekli maaşlarına yapılacak Ocak ayı zamları, 6 aylık enflasyon farkına göre şekillenmektedir. Kasım ve Aralık ayı enflasyon rakamları, bu zam tablosunu nihai olarak netleştirecek ana faktörler olacaktır.

TÜİK’in yarın yapacağı açıklama, yalnızca hanehalkı bütçeleri ve satın alma gücü üzerinde değil, aynı zamanda kira artış oranları gibi diğer ekonomik göstergeler üzerinde de doğrudan etkiye sahip olacaktır. Piyasa beklentileri ve resmi veriler arasındaki fark, ekonomik aktörlerin kararları üzerinde anlık etkiler yaratabilir. Bu bağlamda, Türkiye İstatistik Kurumu’nun resmi duyurusu, ekonomik gündemin en üst sırasında yer almaktadır.