Türkiye, jeolojik konumu itibarıyla sürekli sismik aktivitenin gözlemlendiği bir coğrafyada yer almaktadır. Bu bağlamda, 28 ve 29 Kasım 2025 tarihlerinde çeşitli bölgelerde meydana gelen depremler, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün (KOERI) detaylı gözlemleriyle kayıt altına alınmıştır. Bu kurumlar, Türkiye genelindeki sismik hareketliliği anlık olarak izlemekte ve kamuoyunu bilgilendirmektedir.

29 Kasım 2025 tarihinde sabaha karşı saat 01:06’da, Sakarya’nın Çardak-Pamukova ilçesinde 3.2 büyüklüğünde bir deprem kaydedilmiştir. Bu sarsıntı, bölgede hafif şiddette hissedilmekle birlikte, Kandilli Rasathanesi ve AFAD’ın son depremler listelerinde yerini almıştır. Bölgedeki tektonik yapı göz önüne alındığında, bu tür orta şiddetli sarsıntıların düzenli olarak meydana gelmesi, sismik gözlemin devamlılığını zorunlu kılmaktadır.

Bir önceki gün, 28 Kasım 2025’te ise Balıkesir ili, Sındırgı ilçesi merkezli iki ayrı deprem yaşanmıştır. İlk sarsıntı saat 08:21’de 3.1 büyüklüğünde ve yerin 9.16 kilometre derinliğinde meydana gelmiştir. Bu deprem, AFAD’ın verilerine göre bölgedeki ilk önemli aktivite olarak kayıtlara geçmiştir. Aynı gün saat 13:02’de, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde ikinci bir sarsıntı daha kaydedilmiş olup, bu da bölgedeki tektonik gerilimin bir göstergesi olmuştur. Bu ardışık olaylar, bölgenin aktif fay hatları üzerindeki konumunu teyit etmektedir.

AFAD ve Kandilli Rasathanesi, ülkenin dört bir yanına yayılmış gelişmiş sismik sensör ağları aracılığıyla her büyüklükteki depremi saniye saniye izlemektedir. Bu sistemler, en düşük magnitüdlü sarsıntıları dahi tespit ederek, depremin merkez üssü, derinliği ve büyüklüğü gibi kritik verileri anlık olarak sağlamaktadır. Elde edilen bu veriler, deprem bilimcileri için değerli analiz materyali oluştururken, afet yönetimi ve şehir planlama süreçlerine de doğrudan katkı sunmaktadır.

Kamuoyunun deprem verilerine erişimi, bu iki kurumun resmi web siteleri üzerinden sağlanmaktadır. Vatandaşlar, yaşadıkları bölgelerde hissedilen sarsıntıların detaylarına anında ulaşabilmekte, böylece yanlış bilgi veya spekülasyonun önüne geçilmektedir. Özellikle 3.0 ve üzerindeki büyüklüğe sahip depremler, genellikle daha geniş kitleler tarafından hissedildiği için bu listeler yoğun ilgi görmektedir. AFAD’ın uyguladığı politikaya göre, 3.0 büyüklüğünden küçük olan depremler de detaylı listelerde yayımlanarak tam bir sismik katalog sunulmaktadır.

Türkiye’nin Batı Anadolu Fay Hattı gibi önemli tektonik hatlar üzerinde bulunması, düzenli deprem aktivitesini kaçınılmaz kılmaktadır. Bu jeodinamik yapı, yer kabuğundaki sürekli hareketliliği ve enerji birikimini tetikleyerek sık sık sarsıntılara yol açar. Bu nedenle, ulusal deprem gözlem ve analiz merkezlerinin rolü, sadece depremleri tespit etmekle kalmayıp, aynı zamanda uzun vadeli sismik risk değerlendirmeleri ve erken uyarı sistemleri geliştirme açısından da hayati önem taşımaktadır.

Deprem verilerinin sürekli ve şeffaf bir şekilde paylaşılması, halkın bilinçlendirilmesi ve afetlere karşı dirençli toplum oluşturulması açısından temel bir adımdır. AFAD ve Kandilli Rasathanesi tarafından sağlanan güncel bilgiler, bilimsel araştırmalar için temel oluştururken, aynı zamanda vatandaşların güvenilir kaynaklardan doğru bilgilere erişimini güvence altına almaktadır. Bu, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde afet hazırlık süreçlerinin ayrılmaz bir parçasıdır.