Bugün, toplumsal meselelere dikkat çeken ve çözümler üretmeye odaklanan iki önemli olayı ele alıyoruz. Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM), hem yerel düzeyde dayanışmayı güçlendiren hem de ulusal çapta kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin sesini yükselten adımlarıyla gündemde. Bu hafta KADEM’in öncülüğünde yaşanan bu gelişmeler, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yönetimlerin ortak çabalarının ne denli kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi. Toplumun farklı kesimlerini bir araya getiren ve önemli mesajlar içeren bu etkinlikler, Türkiye’nin sosyal duyarlılık alanındaki dinamizmini gözler önüne seriyor.

Kayseri’den Yükselen Dayanışma Ruhu
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, KADEM Genç gönüllüleri ve kentte eğitim gören Filistinli öğrencilerle Talas’ta sıcak bir buluşma gerçekleştirdi. Bu samimi ortam, Filistinli öğrencilerin yaşadığı zorluklara rağmen gösterdikleri direnci ve azmi takdir etme fırsatı sundu. Başkan Büyükkılıç, gençlerle yakından ilgilenerek gönül birliği ve dayanışmanın toplum için taşıdığı değeri vurguladı. Etkinlik sadece bir tanışma fırsatı sunmakla kalmadı, aynı zamanda farklı coğrafyalardan gelen gençlerin karşılıklı deneyimlerini paylaşarak birbirlerinden ilham almasını sağladı. Ayrıca, 25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Haftası kapsamında turuncu bir rozet takan Başkan Büyükkılıç, bu eylemiyle şiddete karşı ortak bir duruş sergilemenin ve toplumsal farkındalığı artırmanın önemine dikkat çekti. Kayseri’nin köklü dayanışma kültürünün bu tür buluşmalarla pekiştirildiğini belirten Büyükkılıç, KADEM Kayseri Temsilcisi Sibel Göç’e ve genç gönüllülere katkılarından ötürü teşekkürlerini iletti, onlara çalışmalarında başarılar diledi. Bu buluşma, yerel yönetimlerin sivil toplumla iş birliği yaparak sosyal sorumluluk projelerine nasıl öncülük edebileceğinin güzel bir örneğini oluşturdu.

“Şiddete Karşı Hep Birlikte” Kampanyası: İstanbul’da Güçlü Bir Ses
KADEM, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü çerçevesinde, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) büyük yankı uyandıran bir lansmanla “Şiddete Karşı Hep Birlikte” kampanyasını kamuoyuna duyurdu. Bu yıl kadın cinayetlerine odaklanan kampanya, Turuncu Nokta sembolüyle öne çıktı. KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, açılış konuşmasında şiddetin psikolojik baskıyla başlayıp ekonomik kısıtlamalarla derinleştiğini ve çoğu zaman kadın cinayetlerine vardığını belirtti. Bayraktar, “Toplum nereye bakarsa, orası değişir” diyerek, kolektif odağın şiddetin görünür kılınmasındaki gücünü vurguladı. Turuncu Nokta’nın sadece bir sembol olmadığını, aynı zamanda “Ben bu mücadelede varım, sessiz kalmam” diyen herkes için bir umut, duyarlılık ve değişim işareti taşıyan ortak bir duruş çağrısı olduğunu ifade etti.

Gecenin en dikkat çekici anlarından biri ise kampanyanın ekran yüzü olan ünlü oyuncu Kenan İmirzalıoğlu’nun yaşadığı duygusal anlardı. İmirzalıoğlu, kadına yönelik şiddetin sadece mağduru değil, çocukları, ailesi ve tüm toplum için bir yara olduğunu dile getirirken gözyaşlarını tutamadı. Eşi Sinem Kobal’ın desteğiyle moral bulan İmirzalıoğlu, “Sessizlik, şiddetin büyümesine izin verir,” sözleriyle toplumsal dayanışmanın ve ses çıkarmanın hayati önemine işaret etti. Konuşmasında, “Bugün bir noktaya değil, bir hayata dokunuyoruz,” diyerek, her bireyin yapacağı küçük bir katkının bile büyük bir dönüşümü tetikleyebileceğini vurguladı. Kadın cinayetlerini azaltmanın ve bu şiddet sarmalını kırmanın toplumun ortak sorumluluğu olduğunu belirtti. Lansmana Sümeyye Erdoğan Bayraktar ve KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Av. Dr. Canan Sarı’nın yanı sıra akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, medya mensupları ve çok sayıda ünlü isim katılarak kampanyaya güçlü destek verdiler.

Sonuç olarak, KADEM’in hem Kayseri’deki sıcak buluşması hem de İstanbul’daki güçlü kampanya lansmanı, Türkiye’nin toplumsal meselelere duyarlılıkla yaklaştığını ve bu konularda önemli adımlar attığını gösteriyor. Dayanışma kültürü ve kadına yönelik şiddetle mücadele gibi hayati konular, farklı platformlarda güçlü bir şekilde dile getirilerek toplumun her kesiminin bu değişime dahil olması gerektiğinin altı çiziliyor. Bu tür çabalar, daha adil, güvenli ve duyarlı bir toplum inşa etme yolunda atılan önemli adımlardır.