İstanbul Fatih bölgesinin bir otelinde yaşayan Böcek ailesinin 3 kişi hayatını kaybettiği olayda cinayet büro soruşturmasında yeni bir dönüm noktası ortaya çıktı. Aile, tahtakurusu ve hamam böceği nedeniyle rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Bu olaya ilişkin yürütülen incelemelerde, ailenin bulunduğu odanın banyo boşluğundaki havalandırma yoluyla zehirlenmesi ihtimali ön plana çıkıyor. Soruşturma, özellikle odadaki ilaçlamada kullanılan maddeler üzerine yoğunlaşarak ilerliyor. İlaçta yer alan alüminyum fosfit, en çok tarımda ve konutlarda kullanılan bir pestisit olarak biliniyor. Bu maddenin aşırı solunması halinde kolayca ölüme neden olabileceğinin belirtilmesi, olaya ilişkin şüpheleri daha da güçlendiriyor.

Cinayet Büro Amirliği, olayla ilgili yapılan araştırmada gözaltına alınan 11 kişiden 4’ünün emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildiğini açıkladı. Bu şüpheliler arasında otele ait bir işletme sahibi, çalışanları, ilaçlama şirketi yöneticisi, oğlu ve ailenin aldığı fırın sahibi yer alıyor. Özellikle ilaçlama firmasının çalışanı, bu maddenin kullanımı konusunda hiçbir sertifikasının olmadığı tespit edildi. Bu durum, şüpheli bir kişiyi daha da dikkat çekiyor. Alüminyum fosfit maddesinin panzehirinin olmadığı, yani vücudun bu maddeden atılmasını sağlayamayacağı bilgisi, ailenin zehirlenmesi sürecindeki mekanik ve kimyasal süreçleri daha net ortaya koyuyor. Bu tür bir zehir, havalandırma yoluyla odada birikerek hava içinde kalabilir ve solunum yoluyla bireylere ulaşabilir.

Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan kan örneklerinde alüminyum fosfit izlerinin arandığı incelemeler, olayın ciddiyetini ve doğruluk oranını artırmış durumda. Ölen anne Çiğdem Böcek ve iki çocuğun kanlarında bu maddenin izlerinin tespit edilmesi, zehirlenme olasılığının doğruluğunu doğruluyor. Bu süreçte, babanın Servet Böcek’in durumunun ciddiyetini koruduğu ve bilinci kapalı olarak entübe edildiği belirtiliyor. Tedavisi, alüminyum fosfit zehirlenmesi olma ihtimaline göre yeniden planlandı. Bu durum, zehirlenme sürecinin hem fiziksel hem de klinik açıdan olası olduğunu gösteriyor.

Otele dönen Böcek ailesinin güvenlik kamerası görüntüleri de olaya dair önemli bilgiler sunuyor. Aile, hastaneden sonra otele dönmüş olup, bu süreçte zehirlenme olasılığı yüksek bir durumda olduğu değerlendiriliyor. Bu görüntü, zehirlenme olayının sadece bir tıbbi olay olmadığını, aynı zamanda bir çevresel ve sosyal süreçle de ilişkili olduğunu gösteriyor. Aile, otele döndükten sonra hemen hemen her şeyin normal olduğu görüldüğü için, bu süreçte bir geri dönüşüm ya da zehirlenme sonrası tepki olabileceğini düşündürüyor.

Ankara’da 2 yıl önce yaşanan benzer bir olay, aynı maddenin kullanıldığı bir apartmanda 2 kişi hayatını kaybettiğini ve 13 kişi etkilendiğini hatırlatıyor. O tarihte Türkan ve Elip Sude Sabancılar, gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırılmış, ardından durumları kötüleşince tekrar kaldırılmış ve hayatlarını kaybetmişlerdi. Bu olay, alüminyum fosfit maddesinin hem konutlarda hem de otel gibi özel alanlarda kullanımıyla ilişkili olabileceğini gösteriyor. Aynı maddenin birden fazla kesinlikle aynı ortamda tekrar kullanıldığına dair dikkat çekici bir örnek sunuyor.

Soruşturma, bu maddenin yalnızca bir ilaç olarak değil, aynı zamanda bir çevre kirliliği ve insan sağlığı açısından ciddi bir tehdit olarak değerlendirildiğini gösteriyor. Şüpheliler arasında yer alan ilaçlama firmasının hiçbir sertifikasının bulunmaması, bu maddenin yasal olarak kullanımının olmadığına dair önemli bir delil sunuyor. Aile, bu maddenin hava yoluyla banyo boşluğundan ulaşarak odada birikerek solunum yollarına geçtiğine dair bir hipotez ortaya konuyor. Bu süreç, yalnızca bir zehirlenme değil, bir bina içi çevre kontrolü eksikliğiyle de ilişkili olabilir. Olay, hem tıbbi hem de sosyal düzeyde bir uyarı olarak değerlendirilmeli.