Giriş: Ünlü Bir İsmin Gölgesinde Yaşanan Acı Dolandırıcılık Hikayesi
Prof. Dr. Haydar Dümen’in vefatının ardından eşi Gülten Dümen’in yaşadığı trajik dolandırıcılık vakası, önemli bir yargı kararıyla sonuçlandı. Haftalardır süren mahkeme sürecinde, tefecilik çetesinin liderine ağır hapis cezası verilirken, bir belediye meclis üyesi de ceza aldı. Bu dava, mağduriyetin derinliğini ve tefecilik gibi suçların acımasız boyutlarını gözler önüne serdi.

Hukukun Eli Ulaştı: Detaylar Ortaya Çıktı
Haydar Dümen’in ağır hastalığı sürecinde, eşi Gülten Dümen borçlarını kapatma çaresi arayışına girdi. İstanbul Cihangir’deki 45 milyon TL değerindeki 5 katlı binalarını satma kararı, onu dolandırıcıların tuzağına sürükledi. Silivri’deki komşuları Gökhan Ataş’tan alıcı bulmasını istemesiyle başlayan bu süreç, Ataş’ın “güvendiği bir arkadaşının” borç verebileceği önerisiyle, tefecilik yapan Tanju Aksu ile tanışmasına yol açtı.

Tefecilik Ağının İnce Planı
Tanju Aksu ve çetesi, Gülten Dümen’e yardım ediyormuş gibi görünerek karmaşık bir aldatma planı kurdu. Gayrimenkul geçici olarak Aksu’nun adamı Emrah Erduvan’a devredilecekti. Aksu, borçlar için Dümen’e 5 milyon TL, ardından satış tamamlandığında 7,5 milyon TL daha ödeme sözü verdi. Tapu işlemleri esnasında ek bir sözleşmeyle yasal hakların düzenleneceği vaat edildi, fakat bu vaatler asla yerine getirilmedi.

Ölümün Gölgesinde Gerçekleşen Büyük Aldatma
Dolandırıcılık planının en can alıcı adımı, Haydar Dümen’in hastanede son anlarını yaşadığı güne denk geldi. 10 Şubat 2022’de tapu devri için Emrah Erduvan hazır bulunurken, Tanju Aksu ortada yoktu. Aksu, telefonla “trafikte olduğunu” iddia ederek Gülten Dümen’den işlemi hızlandırmak amacıyla ödeme aldığını beyan etmesini istedi. Eşinin kritik durumu altındaki baskıyla Dümen, memurun sorusuna “Evet, aldım” yanıtını verdi, böylece satış tamamlandı. Oysa para Gülten Dümen’in eline hiç geçmemişti. Aynı akşam Haydar Dümen yaşamını yitirdi.

Kurnazca Oyalama ve Yeni Hileler
Haydar Dümen’in vefatının ardından Aksu, küçük ödemelerle Gülten Dümen’in kırılgan güvenini yeniden sağlamaya çalıştı. Sürekli “müşteri varmış gibi” yaparak zaman kazandı. Ardından, binanın satışını resmen tamamlanmış gibi göstermek için farklı bir dolandırıcılık şeması sundu: Gülten Dümen’in arabuluculuğa başvurarak Emrah Erduvan’dan 8 milyon TL alacağı varmış gibi bir talepte bulunmasını istedi. Bankadan gelecek bu paranın da nakit olarak kendisine teslim edilmesini şart koştu. Mağdur Dümen, bu yeni talebi de yerine getirmek zorunda kaldı.

Tehditler, Şiddet ve Kasadaki Sırlar
Gülten Dümen, şoförü Mustafa Genç ile defalarca Aksu’nun Silivri’deki ofisine gitti. Genç, bazı görüşmeleri gizlice telefonuna kaydetti. Bir ziyaret sırasında ses kayıtlarının fark edilmesiyle ortam gerildi. İfadelere göre, Aksu’nun adamları silah çekerek Genç’i ve Dümen’i tehdit etti; Genç darp edildi, Gülten Dümen ise baygınlık geçirdi. Kayıtlar zorla silindi. Daha sonra iddialara göre, Aksu’nun adamları binaya girip içinde ziynet eşyaları bulunan kasayı da çaldı.

Adaletin Ağır Çekici: Soruşturma ve Tutuklamalar
Soruşturma derinleştikçe, Tanju Aksu ve akrabalarının geçmişte de benzer tefecilik ve dolandırıcılık yaptıkları ortaya çıktı. Mağdur ve tanıklar, Aksu’nun bazı emniyet ve yargı mensuplarıyla bağlantıları olduğuna dair iddialarda bulundu. 20 Mayıs 2024’te düzenlenen operasyonla yedi kişi tutuklandı. Bir yıl sonra yakalanan firari Tanju Aksu ile dosyada adı geçen CHP’li Silivri Belediye Meclis Üyesi Rıza Aksu da tutuklu yargılandı.

Cezalar Açıklandı: Yargı Sürecinin Sonu
19 Kasım 2024’te tamamlanan iddianamenin ardından açılan dava, mahkeme heyeti tarafından değerlendirildi. Bugün açıklanan kararla, tefecilik çetesinin lideri Tanju Aksu “25 yıl hapis” cezasına mahkum edildi; kaçma riski nedeniyle tutukluluğu devam edecek. Silivri Belediye Meclis Üyesi Rıza Aksu ise “5 yıl hapis” cezası aldı. Ancak tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesine karar verildi. Cezası istinafta kesinleşirse, kalan süreyi tamamlamak üzere yeniden cezaevine girecek.

Toplumsal Bir Ders: Dikkat ve Farkındalık Şart
Bu olay, ünlü bir ismin eşinin yaşadığı kişisel dramın ötesinde, toplumun hassas anlarında ortaya çıkan dolandırıcılık ve tefecilik şebekelerinin pervasızlığını gösterdi. Çaresizlik içindeki insanların zaaflarından faydalanan kötü niyetlilere karşı bireylerin her zaman daha dikkatli ve şüpheci yaklaşması gerektiğini vurguladı. Yasal zemin dışında sunulan “yardım” tekliflerinin genellikle tuzak barındırdığı unutulmamalıdır. Hukuki süreçlerin şeffaflığı ve adaletin titizlikle işlemesi, benzer vakaların önlenmesinde hayati bir rol oynamaktadır.