Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi 5. haftasında Macaristan temsilcisi Ferencvaros ile oynadığı müsabakadan 1-1’lik beraberlikle ayrıldı. Bu sonuçla Fenerbahçe, grubundaki puanını 8’e yükseltirken, Ferencvaros 11 puana ulaştı ve liderliğini sürdürdü. Hürriyet spor yazarları Uğur Meleke ve Mehmet Arslan, karşılaşmanın ardından detaylı bir değerlendirme sundu. Mücadele, 66. dakikada Barnabas Varga’nın Ferencvaros adına kaydettiği golle açıldı, ancak Fenerbahçe, 69. dakikada Anderson Talisca’nın eşitliği sağlayan golüyle karşılık verdi. Maçın uzatma anlarında, 90+1. dakikada oyuna sonradan giren Jhon Duran, gördüğü kırmızı kartla takımını 10 kişi bıraktı. Bu sonucun ardından Fenerbahçe, Avrupa Ligi’ndeki bir sonraki maçında Brann deplasmanına gidecekken, 1 Kasım Pazartesi günü ise Süper Lig’de Galatasaray’ı konuk edecek. Uğur Meleke, Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi’nde Stuttgart ve Nice gibi güçlü rakipleri yenmesine rağmen Zagreb, Plzen ve Ferencvaros gibi takımlara karşı puan kaybetme eğilimini genel bir hayal kırıklığı olarak nitelendirdi. Meleke, bu durumu bir Türk sporsever olarak üzüntüyle karşıladığını belirtti ve kadro kısıtlılıklarının ötesinde, bu puan kayıplarının ortak taktiksel gerekçelere dayandığını vurguladı. Analizine göre, Zagreb deplasmanında Çağlar’ın sağ bekte, Semedo’nun ise altı numara pozisyonunda denenmesi gibi anlaşılması güç bir formasyon denemesi, 3-1’lik yenilgiyle sonuçlanmıştı. Plzen maçında ise Talisca-Nesyri lüksünün bir arada kullanılması ve Szymanski’nin sağ açıkta başlatılması eleştirildi. Meleke, bu maçta Asensio, Duran ve Nene gibi ana oyuncuların oyuna dahil olmasıyla Fenerbahçe’nin toparlandığını ancak bunun iki puan kaybını engellemeye yetmediğini ifade etti. Ferencvaros karşısında da, kadro eksikliklerine rağmen İstanbul’da puan kaybedilmesinin “acı verici” olduğunu kaydeden Meleke, Nesyri ve Talisca’nın aynı anda sahada olmasının takımın tempo sorununu tetiklediğini belirtti. Jhon Duran’ın oyuna girmesiyle takımın hareketlendiğini ve Talisca’nın verimliliğinin arttığını gözlemleyen Meleke, bu 30 dakikalık pozitif futbolun galibiyete ulaşmak için yeterli olmadığını dile getirdi. Oyuncu değişikliklerinin maçın ritmini tamamen değiştirdiğini vurgulayan Meleke, özellikle 60. dakikada oyuna giren Nene’nin tek başına oyunun vitesini artırdığını aktardı. Nesyri’nin yerine dahil olan Duran’ın da tempoya katkı sağladığını ve son bölümde Edson’un stopere, Mert’in sağ beke, Semedo’nun ise merkeze kaymasıyla Fenerbahçe’nin üçüncü bölgede sayıca üstünlük kurduğunu belirtti. Ancak bu tempo artışının sadece 1-1’lik beraberliği getirdiğini ve galibiyet için yetersiz kaldığını ekledi. Meleke, gecenin en önemli kazanımını 2004 doğumlu genç stoper Yiğit Efe Demir olarak gösterdi. İlk kez ilk 11’de görev alan Demir’in 75 dakika sahada kaldığını ve Skriniar’ın partneri olarak sol stoperde oynadığını belirten Meleke, 1,94’lük boy avantajıyla hava toplarında etkili olduğunu ve maç boyunca Bamidele’nin temposuna başarılı bir şekilde yanıt verdiğini kaydetti. Genç oyuncunun 59. dakikada başlattığı bir kontratağın, Nesyri’nin pas tercihini iyi yapamaması nedeniyle net bir pozisyona dönüşemediğini de ekledi. Mehmet Arslan ise Fenerbahçe’nin genel yapısına dair kritik bir değerlendirme sundu: takımın orta sahası ve savunmasının iyi durumda olduğunu ancak hücum hattının “komple değişmesi gerektiğini” belirtti. Arslan, Dorgeles Nene ve Jhon Duran’ın eksikliğinin bu tespiti daha da güçlendirdiğini ifade etti. Oğuz Aydın’ı istikrarlı ve profesyonel bulmasına rağmen, Nene’nin hızı, tehdit gücü, isabeti ve agresifliği karşısında yetersiz kaldığını savundu. Youssef En-Nesyri’yi ise “tam bir ceza alanı golcüsü” olarak tanımlayan Arslan, kendisine top getirildiğinde verimli olduğunu ancak bu hizmetin sağlanamadığı durumlarda takımı eksik bırakan ve rakibi tehdit edemeyen bir golcüye dönüştüğünü belirtti. Arslan, fiziksel olarak yetersiz, pas dağıtamayan, top kaybeden ve tüm becerisi ceza sahası önünde sol ayağıyla şut atmaya indirgenen Talisca’yı da bu hücum hattına eklediğinde, verimsizliğin teşhisinin netleştiğini ifade etti. Teknik direktör Domenico Tedesco’nun Ferencvaros maçında Nesyri-Talisca ikilisini tercih etmesinin ardında, Avrupa Ligi’ndeki olası bir kötü sonucu telafi etme düşüncesinin yattığını öne süren Arslan, Galatasaray maçında Duran-Nene ikilisini sahada görmeye “emin” olduğunu belirtti. Arslan, hücum hattının bu verimsizliğinin Fenerbahçe’nin tempo yükseltmesine izin vermediğini, ileri bölgede kaybedilen her topu kazanmak için takımın ekstra mücadele vermesi gerektiğini ve bunun da genel tempo üzerinde olumsuz etki yarattığını ekledi. Son olarak, maçta Jhon Duran’ın gördüğü kırmızı kart kararına Mehmet Arslan’dan sert bir yorum geldi. Arslan, bu kararı “kırmızı kart komediydi” şeklinde nitelendirerek, kararın ciddiyetten uzak olduğunu ima etti. Bu durum, maçın taktiksel ve bireysel performans değerlendirmelerinin yanı sıra, hakem kararlarının da tartışma konusu olduğunu gösterdi. İkinci yarıda En-Nesyri-Duran ve Kerem-Nene değişikliklerinin oyunun gidişatını yeniden etkilediğini vurgulayan Arslan, bu tür müdahalelerin takımın temposunu değiştirmedeki kritik rolüne dikkat çekti.