Fed Beklentileri ve Makro Verilerle Altın Dördüncü Ayını da Yükselişle Tamamlıyor: Küresel Dinamikler Analizi
Küresel finans piyasalarında altın, yatırımcıların Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası’nın (Fed) Aralık ayında potansiyel bir faiz indirimine gideceği yönündeki beklentilerini yüzde 85 seviyesine çıkarmasının ardından, üst üste dördüncü ayını da kazançla kapatma sürecine girdi. 28 Kasım 2025 Cuma günü itibarıyla değerli metal, iki haftanın zirvesini test ettikten sonra kısmi kâr satışlarıyla karşılaşsa da, piyasa genelindeki olumlu hissiyatını korudu. Bu yükseliş eğilimi, faiz politikasında beklenen gevşeme sinyalleriyle doğrudan ilişkilendiriliyor ve altının getiri yaratmayan bir varlık olarak cazibesini artırıyor.
Cuma günü 17:30’da spot altın piyasasında yüzde 1 değer kazanarak 4.200 dolar seviyesine ulaşan ons altın, 14 Kasım’dan bu yana kaydedilen en yüksek seviyeyi işaret etti. Haftalık bazda yüzde 2,4’lük bir artış sergileyen değerli metal, Kasım ayını ise tahmini olarak yüzde 4,8’lik kayda değer bir yükselişle tamamlamaya hazırlanıyor. Bu veri, altının kısa ve orta vadede kaydettiği istikrarlı performansın bir göstergesi olarak kabul ediliyor ve yatırımcı ilgisinin yoğunlaştığını ortaya koyuyor.
İç piyasada da global eğilime paralel bir tablo gözlemlendi. Aynı dakikalarda gram altın, yüzde 1,10’luk bir yükselişle 5.735 liradan işlem görürken, çeyrek altın 9.552 liradan alıcı buldu. Tam altın ise 37.783 liradan satılarak, yerel yatırımcıların da global fiyat hareketlerinden etkilendiğini ve değerli metallere olan talebin devam ettiğini gösterdi. Bu fiyatlamalar, özellikle ABD para politikasına ilişkin beklentilerin Türk Lirası cinsinden altın değerlemesi üzerindeki etkisini teyit etmektedir.
Geçen hafta yüzde 50 seviyesinde seyreden Fed’in Aralık ayında faiz indirimine gitme olasılığı, bu hafta yüzde 85’e sıçrayarak piyasa beklentilerindeki dramatik artışı belirginleştirdi. Altın gibi getiri sağlamayan varlıklar, faiz oranlarının düşeceği bir ortamda, alternatif yatırım araçlarına kıyasla daha çekici hale gelmektedir. Bu durum, özellikle reel getirilerin azalmasıyla birlikte yatırımcıların enflasyondan korunma ve değer saklama aracı olarak altına yönelmesini teşvik etmektedir. Faiz indirim beklentileri, altın piyasasındaki mevcut iyimserliğin temelini oluşturmaktadır.
Fed’in para politikasında potansiyel bir gevşemeye işaret eden bu güçlü beklentilerin arkasında, Fed yetkilileri Christopher Waller ve John Williams’ın piyasayı rahatlatan açıklamaları ile hükümet kapanmasının hemen ardından yayımlanan zayıf makroekonomik veriler etkili oldu. Bu veriler ve yetkililerin mesajları, genel olarak para politikasında yumuşamaya yönelik sinyalleri güçlendiren kritik faktörler olarak değerlendirilmektedir. Makroekonomik göstergelerdeki zayıflık, Fed’in ekonomiyi desteklemek amacıyla faiz indirimine gitme olasılığını artırmaktadır.
Bağımsız analist Ross Norman, son haftalarda gözlemlenen güçlü fiyat artışlarının ardından gelen kâr realizasyonlarının piyasa dinamikleri açısından ‘doğal’ olduğunu ifade ederken, piyasa hissiyatının genel seyrinin hâlâ olumlu yönde olduğunu vurguladı. Norman’a göre, altındaki kalıcı yükselişi destekleyen başlıca küresel faktörler arasında artan küresel borç seviyelerine yönelik endişeler ile uluslararası ticaretteki tarifeler ve yaptırımlar yer almaktadır. Bu faktörler, ekonomik belirsizlik ortamında altının güvenli liman niteliğini pekiştirmektedir.
Norman’ın belirttiği diğer önemli bir etken ise dünya genelindeki merkez bankalarının yıl boyunca devam eden altın alımlarıdır. Bu alımlar, global rezerv çeşitlendirme stratejilerinin bir parçası olarak değerlendirilmekte ve altına olan kurumsal talebi artırmaktadır. Eş zamanlı olarak, Dolar endeksinin Temmuz sonundan bu yana en kötü haftalık performansına yönelmesi, altının uluslararası alanda cazibesini daha da yükseltmiştir. Zayıflayan Dolar, diğer para birimlerini kullanan yatırımcılar için altını daha erişilebilir ve uygun maliyetli bir varlık haline getirerek talebi doğrudan artırmaktadır.
Altın piyasalarındaki mevcut dinamikler, küresel ekonomik görünümdeki belirsizlikler, merkez bankalarının stratejik hamleleri ve özellikle Fed’in gelecekteki faiz politikalarına ilişkin güçlü beklentilerin birleşimiyle şekillenmektedir. Bu faktörlerin konsolide etkisi, değerli metalin sadece bir yatırım aracı olmanın ötesinde, küresel finansal sistemde bir değer saklama ve riskten korunma aracı olarak kritik rolünü pekiştirmektedir. Mevcut veriler, altının uzun vadeli yükseliş trendini sürdürebileceğine dair güçlü sinyaller sunmaktadır.
İlgili
Nisa Kılıç (27) — Kültür & Toplum Araştırmacısı Nisa Kılıç, sosyoloji eğitiminin ardından çeşitli kültürel projelerde araştırmacı olarak görev almış bir yazar. Toplumsal dönüşümler, şehir yaşamı, modern birey davranışları ve dijital kültür üzerine yoğunlaşır. Blogunda hem analitik hem de insani bakış açısıyla yazılmış incelemeler ve gözlemler paylaşır.


