Ermeni Taraftarlarının Macaristan Maçında Açtığı Pankart: Bir Cinayetin Yıllar Sonrası Yeniden Gölgesi
Ermenistan’ın Macaristan’la oynadığı 13 Kasım’da kaybedilen maçta, taraftarların açtığı bir pankart uluslararası dikkatleri çekti. Pankartta ‘Welcome to Armenia, here you can sleep safely’ yazısı yer aldı. Bu ifade, sadece bir maçın atmosferini yansıtmak için değil, 2004 yılında Macaristan’da yaşanan bir cinayetin hâlâ gündeme gelmesiyle bağlantılıydı. Olay, Azerbaycan subayı Ramil Seferov’un Ermeni subayı Gurgen Margaryan’ı uykusunda öldürmesiyle başlamıştı. Olay, NATO’ya bağlı bir barış programı kapsamında gerçekleşen bir İngilizce kursu sırasında ortaya çıkmıştı. İki subay, 11 Ocak 2004’te Macaristan’da eğitim programına katılmıştı. 19 Şubat’ta Seferov, Margaryan’ın uyuyduğu anı geçirmiş ve onu 16 darbeyle öldürmüştü. Olaya dair ilk ifadede, Seferov, Ermenilerin doğduğu toprakları işgal ettiğini ve yakın akrabalarının kaybını ifade ederek, Ermeni subayların ona yaklaşırken yüzüne bakarak gülmesini ve Ermenice konuşmalarını ‘hakaret’ olarak algılamasını anlatmıştı. Bu sözler, cinayetin nedenlerini açıklamak için kullanılmıştı.
Mahkeme, olayın önceden planlanmış olduğunu ve Seferov’un ‘aşırı zulme’ uğradığını belirterek, 2006 yılında ona ömür boyu hapis cezası verdi. Bu karar, Azerbaycan’ın temyize başvurmasıyla yeniden ele alınmış oldu. Yargıtay, 2007’de Macaristan mahkemesinin kararıyla aynı sonuca ulaşmış ve kararını onaylamıştır. Bu süreçte, Seferov’un iade edilmesi planlanmıştı. 2012’de Azerbaycan’a iade edilmesi, iki devlet arasında yapılan bir anlaşmanın sonucu olarak ortaya çıkmıştı. Gazeteciler, bu iade sürecinin arkasında Bakü’nün Macaristan’dan 3 milyar dolar değerinde bir devlet bonosu satın alması olduğunu belirtmişlerdir. Bu gelişme, iade sürecinin ekonomik olarak hareketli bir olay olduğunu göstermiştir. Iade edildiği gün, Seferov, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından affedilerek serbest bırakılmıştır. Bu affedme, uluslararası toplumun dikkatini çekmiş ve insan hakları açısından eleştirilmiştir.
Ermeni ailesi, 2013’ten itibaren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açmış ve Seferov’un iade edilmesinin ardından affedilmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. ve 14. maddelerini ihlal ettiğini savunmuştu. Mahkeme, Azerbaycan’ın ayrımcılık uyguladığını ve bu uygulamanın insan haklarını ihlal ettiğini belirterek, Seferov’un affedilmesine karşı karar vermiş, ayrıca başvuru sahiplerine yaklaşık 15 bin İngiliz sterlini ödeme kararı vermiştir. AİHM, iade kararını veren Macaristan hükümetine yönelik şikâyetini reddetmiş olup, bu durum, ülkelerin birbirleriyle olan ilişkilerde insan hakları konusunun ne kadar hassas olduğunu göstermektedir. Pankart, bu olayların hâlâ aktif bir şekilde hatırlanmasının bir göstergesidir. Ermenistan taraftarları, bu ifadeyi bir hikaye olarak değil, bir dini, toplumsal bağ olarak ele alıyorlar. Uyku ve güvenlik kavramları, bu olaya ait bir simge haline gelmiş, taraftarlar, bu durumun Ermeni toplumunun güvenliğini temsil ettiğini düşünüyorlar.
Bu olay, bir cinayet değil, bir bölgesel çatışma ve tarihsel çatışma olarak ele alınmalıdır. Seferov’un affedilmesi, Azerbaycan’ın iç politikasının dışa dönük bir yansımasıdır. Bu süreç, bir devletin insan haklarını nasıl koruduğunu, nasıl kural uyguladığını gösterir. Pankart, sadece bir maçtaki bir eylem değil, bir toplumsal ve tarihsel gerilimin göstergesidir. Ermenistan’ın taraftarlarının yaptığı bu ifade, bir toplumsal bilinç yaratma aracı olarak değerlendirilmelidir. Bu tür ifadeler, yalnızca olaya dair bir hatırlatma değil, aynı zamanda toplumun bir kırılma noktasını gösterir. Toplumlar, bu tür olaylara nasıl tepki verdiğini, nasıl bilinçlendirildiğini, nasıl bir yorum yapmadığını gösterir. Olay, bir tarihsel kırılma noktasını temsil eder. Bu pankart, bir devletin kimliğini nasıl yansıttığını, nasıl bir toplumsal hafızayı oluşturduğunu gösterir. Ermeni taraftarların yaptığı bu ifade, bir tarihsel gerilimin hâlâ aktif olduğunu gösterir. Bu olay, yalnızca bir maça değil, bir toplumsal, siyasi ve tarihsel süreçtir. Bu pankart, bir tarihsel gerilimin hâlâ aktif olduğunu gösterir.
İlgili
Eren Yalçın (29) — Dijital Pazarlama Stratejisti Eren Yalçın, reklam teknolojileri ve veri odaklı pazarlama süreçlerine odaklanan genç bir pazarlama profesyonelidir. Kariyerine sosyal medya analisti olarak başlamış, zamanla markalar için SEO, içerik stratejisi ve dönüşüm optimizasyonu alanlarında danışmanlık yapmaya başlamıştır. Blogunda dijital trendler, pazarlama araçları ve marka büyütme taktikleri hakkında içerikler üretmektedir.


