1 Ocak 2026’dan itibaren Türkiye’deki elektrik abonelerini yakından ilgilendiren önemli bir değişiklik yürürlüğe giriyor. “Kademe uygulaması” adı verilen bu yeni sistem, aylık ve yıllık elektrik tüketim limitlerini aşan haneleri doğrudan etkileyecek. Elektrik dağıtım şirketleri, bu büyük dönüşümün ilk işaretlerini, belirlenen sınırları geçen tüketicilere gönderdiği “tüketiminiz limiti aştı” şeklindeki uyarı mesajlarıyla vermeye başladı bile. Bu düzenleme, sadece enerji kullanım alışkanlıklarımızı değiştirmekle kalmayıp, aynı zamanda hane bütçelerimizi de yeniden yapılandıracak bir potansiyel taşıyor.\n\nYeni kademe uygulamasının detaylarına bakıldığında, daha önce 5.000 kilovatsaat olarak belirlenen yıllık destekleme sınırı, 31 Ekim 2025 itibarıyla 4.000 kilovatsaate düşürülmüştür. Bu değişiklik, konutlarda aylık ortalama 333 kilovatsaati veya güncel fiyatlarla yaklaşık 984 lirayı aşan elektrik tüketimi olan abonelerin artık devlet desteğinden faydalanamayacağı anlamına geliyor. Belirtilen bu limitin üzerinde kalan haneler, faturalarını “son kaynak tedarik tarifesi” üzerinden ödemek durumunda kalacaklar. Bu tarife, piyasa koşullarını daha doğrudan yansıtan, dolayısıyla daha yüksek bir birim fiyat üzerinden hesaplanıyor.\n\nTürkiye genelindeki yaklaşık 43 milyon elektrik abonesinin tahmini yüzde 6’sı, yani 2.5 milyon hanenin bu yeni düzenlemeden etkileneceği öngörülüyor. Özellikle yaz aylarında klima gibi yoğun enerji tüketen cihazları sıkça kullanan Antalya ve Adana gibi sıcak iklime sahip şehirlerdeki vatandaşlar, bu kademe uygulamasına daha sık takılabilirler. Bu durum, sadece bireysel hanelerin elektrik giderlerini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda genel enerji verimliliği ve bilinçli tüketim konularını da ulusal gündeme taşıyor. Enerji tüketim alışkanlıklarının gözden geçirilmesi ve optimize edilmesi, bu yeni dönemde maliyetleri kontrol altında tutmak için kritik bir öneme sahiptir.\n\nYeni düzenlemeyle birlikte, limitleri aşan tüketicilere önemli bir seçenek sunuluyor: serbest tüketici olmak. Dağıtım şirketlerinden gelen mesajlarda da belirtildiği gibi, aboneler Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) internet sitesinde yer alan tedarik şirketleriyle ikili anlaşmalar imzalayarak kendi enerji tedarikçilerini seçebilirler. Bu hak, tüketicilerin piyasadaki farklı fiyatlandırma modellerini karşılaştırarak kendileri için en uygun tarifeyi bulmalarına ve daha avantajlı koşullarla elektrik satın alma fırsatı elde etmelerine olanak tanır. Ancak, bu süreçte tek bir birim fiyat sunulabileceği gibi, piyasa fiyatına endeksli dinamik tarifeler de mevcut olabileceğinden, tüketicilerin anlaşma detaylarını dikkatlice incelemesi büyük önem arz etmektedir.\n\nYeni tarife uygulaması 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek olsa da, tüketicinin hangi tarihte yüksek tarifeye geçeceği, 2025 veya 2026 yılındaki tüketimlerinin limitleri aşma zamanına bağlı olacak. Örneğin, 2025 takvim yılı içinde 4.000 kWh limitini Ekim ayında okunan sayaca göre ilk kez aşan bir mesken kullanıcısı, 1 Ocak 2026’dan itibaren yüksek tarifeye tabi tutulacaktır. Eğer bir kullanıcı 2025 yılı tüketimini 30 Aralık’ta okunan sayaca göre 4.000 kWh’i ilk kez aşarsa, bu durum 1 Mart 2026’dan itibaren faturalarına yansıyacaktır. Öte yandan, 2025 yılında limitin altında kalan ancak 2026’nın Haziran ayında okunan sayaca göre 4.000 kWh’i aşan bir kullanıcı ise 1 Eylül 2026’dan itibaren son kaynak tarifesiyle faturalandırılacaktır. Saatlik okuma yapılabilen sayaçlarda ise 31 Temmuz 2026 saat 23:59’da 4.000 kWh limitini aşan bir mesken kullanıcısına 1 Ekim 2026’dan itibaren yeni tarife uygulanması gerekecektir. Bu farklı başlangıç tarihleri, tüketicilerin kendi tüketim alışkanlıklarını yakından takip etmelerini ve gerektiğinde aksiyon almalarını gerektirmektedir.\n\nBu yeni kademe uygulaması, elektrik tüketiminde farkındalığı artırmayı ve enerji verimliliğini teşvik etmeyi amaçlayan önemli bir adımdır. Tüketiciler için en kritik adımlar, enerji kullanım alışkanlıklarını düzenli olarak gözden geçirmek, elektrik faturalarını yakından takip etmek ve belirlenen limitleri aşmamaya özen göstermektir. Gerekirse, serbest tüketici olma hakkını kullanarak piyasadaki alternatifleri değerlendirmek, uzun vadede önemli tasarruflar sağlayabilir. Enerji maliyetlerinin yükseldiği bu dönemde, bilinçli ve sorumlu bir tüketici olmak her zamankinden daha değerli hale gelmektedir.