ÖneÇıkanlar

Raif Dinçkök’ün Küçük İris’in Biyolojik Babası Olduğu Adli Tıp Raporuyla Kesinleşti

1764311552372

Ressam Sevinç Yıldız tarafından iş insanı Raif Dinçkök aleyhine açılan babalık davası, İstanbul Aile Mahkemesi’nde yürütülen kapsamlı bir hukuki sürecin ardından kritik bir aşamaya ulaştı. Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından gerçekleştirilen detaylı DNA incelemesi, Raif Dinçkök’ün, küçük İris’in biyolojik babası olduğunu bilimsel kesinlikle ortaya koydu. Yüzde 99.99 gibi yüksek bir ihtimalle Dinçkök’ün babalığını teyit eden bu rapor, sosyete çevrelerinde geniş yankı uyandıran davanın seyrini belirleyici bir şekilde değiştirdi. Bu sonuç, Türk yargı sisteminin bilimsel verilerle desteklenerek somut delillere dayalı kararlar alma kapasitesini vurgulamaktadır.\n\nİş dünyasının ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Raif Dinçkök ile ressam Sevinç Yıldız arasındaki ilişkinin sona ermesini takiben, Yıldız hamile olduğunu öğrenmişti. Bu özel durum üzerine “İris” adını verdiği kız çocuğunu dünyaya getiren Sevinç Yıldız, bebeğin babasının Raif Dinçkök olduğunu iddia etti. Bu kişisel iddia, kamuoyunda ve ilgili çevrelerde dikkatle takip edilen bir gündem maddesi oluşturarak, hukuki bir çözüme kavuşturulması zaruretini ortaya çıkarmıştır. Olayın kamuya açık yönü, davanın toplumsal boyutunu artırdı.\n\nSevinç Yıldız, iddialarının yasal zeminini oluşturmak amacıyla, avukatı Serdar Tokdemir aracılığıyla İstanbul Aile Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Açılan “babalık” davası kapsamında, mahkeme Raif Dinçkök’ün küçük İris’in biyolojik babası olup olmadığının bilimsel yöntemlerle tespiti için kapsamlı bir inceleme yapılmasına karar verdi. Bu karar, Türk Medeni Kanunu’nda yer alan babalığın tespiti hükümlerinin titizlikle tatbik edildiğini göstermiş, yargı sürecinde bilimsel delillerin önemini pekiştirmiştir.\n\nMahkeme kararı doğrultusunda, davanın ilgili tarafları, yani anne Sevinç Yıldız, küçük İris ve Raif Dinçkök, Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Kurumda, genetik materyal toplama prosedürleri titizlikle uygulandı ve DNA örnekleri alındı. Adli tıp uzmanları tarafından gerçekleştirilen bu örnekleme süreci, uluslararası bilimsel standartlara uygun olarak ve olası kontaminasyon riskleri minimize edilerek tamamlanmıştır. Bu kritik aşama, davanın bilimsel temelini oluşturan en hassas adımlardan birini temsil etmektedir.\n\nAdli Tıp Kurumu bünyesindeki modern laboratuvarlarda, toplanan DNA örnekleri üzerinde detaylı genetik analizler yapıldı. İris’e ait DNA profili ile anne Sevinç Yıldız ve baba olduğu iddia edilen Raif Dinçkök’e ait DNA profilleri moleküler düzeyde dikkatle karşılaştırıldı. Bilimsel metotlarla gerçekleştirilen bu karşılaştırma sonucunda, Raif Dinçkök’ün yüzde 99.99 gibi olağanüstü yüksek bir ihtimalle küçük İris’in biyolojik babası olabileceği belirlendi. Bu oran, genetik biliminde babalık tespiti için kabul edilen en üst düzey kesinlik derecelerinden biri olarak kabul edilir ve bulgunun güvenilirliğini teyit eder.\n\nAdli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan bilimsel rapor, davanın seyrini doğrudan etkileyecek yasal bir nitelik taşımaktadır. Raporun hazırlanmasının ardından, davanın görüldüğü İstanbul Aile Mahkemesi’ne resmi kanallar aracılığıyla ulaştırılmasıyla birlikte hukuki süreçte önemli bir dönüm noktasına gelindi. Bilimsel veriye dayalı bu kesin tespit, mahkemenin nihai kararını şekillendirecek temel ve bağlayıcı delil niteliğini haizdir. Yargı mekanizmasının, kişisel uyuşmazlıklarda dahi bilimsel veriye başvurarak adil ve objektif bir çözüme ulaşma kapasitesini ortaya koymuştur.\n\nAdli Tıp Kurumu raporu ile Raif Dinçkök’ün babalığı bilimsel olarak kesinleştikten sonra, yasal statü de tam bir netlik kazanmıştır. Bu durum, Raif Dinçkök için yasal olarak babalık sorumluluklarını, küçük İris için ise yasal bir baba figürü ve buna bağlı tüm hukuki hakları (miras, nafaka, soyadı gibi) beraberinde getirecektir. Mahkemenin bu rapor doğrultusunda vereceği karar, babalığın hukuki tescilini sağlayarak ilgili taraflar arasındaki belirsizliği tamamen ortadan kaldıracak, aile hukukuna ilişkin önemli bir emsal oluşturacaktır.\n\nYaşanan bu hukuki süreç, özellikle iş ve cemiyet dünyasında önemli bir gündem maddesi oluşturmuştur. Yüksek profilli bir ismin dahil olduğu babalık davasının, bilimsel verilerle kesin bir sonuca ulaşması, benzer durumlar için emsal teşkil edebilecek niteliktedir. Olay, bireylerin özel hayatlarına ilişkin hassas konuların dahi hukukun ve bilimin ışığında şeffaf bir şekilde çözüme kavuşturulabileceğini göstermesi açısından dikkat çekicidir. Bu dava, hem hukuki prosedürlerin işleyişi hem de bilimsel kanıtların adalet sistemindeki rolü üzerine önemli tartışmaları beraberinde getirmiş, adaletin tecellisinde bilimin vazgeçilmez yerini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Melis Erdem

Melis Erdem (33) — Bilim & Sağlık İçerik Üreticisi Melis Erdem, biyoloji eğitimi almış ve uzun süre sağlık teknolojileri firmalarında içerik yöneticiliği yapmış bir iletişim uzmanıdır. Popüler bilim, modern sağlık çözümleri ve sürdürülebilir yaşam üzerine yazılar kaleme alır. Bilgiyi sadeleştirip herkesin anlayabileceği bir dile dönüştürme konusundaki başarısıyla dikkat çeker.