Son yıllarda, dijital platformların yükselişiyle birlikte birçok eyalet yeni düzenlemelerle karşı karşıya kaldı. Bu bağlamda, Kansas eyaleti üç yıl önce spor bahislerini yasallaştırarak önemli bir adım attı. Bu karar, eyalet için 37 milyon doları aşan bir vergi geliri elde edilmesini sağladı ve hem ekonomik hem de sosyal açıdan kayda değer faydalar sundu. Bu durum, dijitalleşen dünyada düzenlemenin ve sorumluluğun bir araya gelebileceğinin somut bir örneği oldu.

Yasal spor bahislerinden elde edilen bu gelirler, sadece bir rakamdan ibaret değil; doğrudan eyaletin gelişimine katkıda bulunuyor. Vergi gelirleri, kanun uygulayıcı kurumları destekleyerek suçla mücadelede önemli bir rol oynuyor. Ayrıca, yeni ekonomik yatırımları teşvik ederek iş sahaları yaratıyor ve eğlence sektörüne katkıda bulunuyor. Eyalet aynı zamanda sorumlu oyun programlarını finanse ederek kumar bağımlılığıyla mücadele edenlere destek sağlıyor, böylece toplumsal refahı ön planda tutuyor.

Ancak bu başarılı modelin karşısında yeni bir zorluk beliriyor: Wall Street destekli bazı tahmin piyasası platformları. Bu platformlar, kendilerini ‘finansal sözleşmeler’ veya ‘olay vadeli işlemleri’ olarak tanımlayarak eyalet düzenlemelerinin dışında kalmaya çalışıyorlar. Geleneksel bahis sitelerinden farklı bir yapıya sahip olduklarını iddia etseler de, esasen denetimsiz spor bahisleri sundukları yönünde ciddi endişeler var. Bu durum, teknolojik yenilik ile mevcut yasal çerçeveler arasındaki gerilimi gözler önüne seriyor.

Bu platformlar, eyalet denetiminden kaçınmak için federal boşlukları kullanma eğilimindeler. Özellikle Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu’nun (CFTC) yetki alanına girmeye çalışarak, eyalet yetkililerinin değil, Washington’daki düzenleyicilerin kararlarını devreye sokmayı amaçlıyorlar. Ancak CFTC, çiftçilerin mahsul fiyatlarını yönetmesine veya çiftçilik risklerine karşı korunmasına yardımcı olmak amacıyla emtia piyasalarını düzenlemek üzere kurulmuştur; spor bahislerini denetlemek için değil. Bu, bir kurumun amacının yanlış yorumlanarak farklı bir alanda avantaj sağlama çabası olarak değerlendirilebilir.

Bu denetimsiz sistemin başarılı olması halinde, tüketiciler için ciddi riskler doğuracaktır. Dolandırıcılık, kumar bağımlılığı ve finansal kayıplar gibi tehlikeler artacak, çünkü eyalet gözetimi olmadan bu tür platformlar gerekli koruma mekanizmalarını sunmayacaktır. Ayrıca, yatırım ile kumar arasındaki çizgiyi bulanıklaştırarak spekülatif davranışları teşvik etme potansiyeli taşımakta, bu da hem bireysel finansal sağlığı hem de genel piyasa istikrarını olumsuz etkileyebilir. Adil rekabet ortamı da zarar görerek yasal operatörlerin aleyhine bir durum yaratacaktır.

Bu platformların Kansas eyaletine vergi geliri katkısında bulunmaması, eyalet bütçesi için önemli bir kayıp anlamına geliyor. Elde edilen kazançlar, Wall Street’teki bir avuç yatırımcının cebine girerken, Kansas’ın çalışkan aileleri ve toplulukları bu faydalardan mahrum kalıyor. Kansas halkı, spor bahislerini sorumlu bir şekilde yasallaştırma ve düzenleme kararını kendisi vermiştir. Washington’dan gelen dış müdahalelerle bu ilerlemenin geri alınması, eyaletin kendi kaderini belirleme hakkına saygısızlık olacaktır.

Kansas, işletmeler, tüketiciler ve eyalet bütçesi için işleyen bir model oluşturdu. Bu sistem, şeffaflık, hesap verebilirlik ve yerel kontrol ilkelerine dayanarak adil rekabeti teşvik ederken herkesin fayda sağlamasını garantiliyor. Dijitalleşen dünyada, ‘bahis gibi görünen ve davranan her şeyin’ eyalet yasalarına tabi olması gerektiği ilkesi, hem tüketicinin korunması hem de kamusal fayda açısından kritik öneme sahiptir. Bu, sadece bir yasal argüman değil, aynı zamanda sağlıklı bir ekonomik ve sosyal yapıyı sürdürme meselesidir.