ÖneÇıkanlar

Papa 14. Leo Türkiye’ye Geliyor: Tarihin İzinde Bir ‘Hac’ Ziyareti

1764178680183

Katolik dünyasının ruhani lideri ve Vatikan Şehir Devleti Başkanı Papa 14. Leo’nun ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirecek olması, köklü diplomatik ve tarihi bağları yeniden gündeme getiriyor. Bu önemli seyahat, Hristiyanlığın ilk ‘ekümenik’ buluşması olan İznik Konsili’nin 1700. yıldönümünde gerçekleşmesi sebebiyle Vatikan tarafından bir ‘hac’ ziyareti olarak tanımlanıyor. Papa 14. Leo, Türkiye’yi resmi olarak ziyaret eden beşinci Papa unvanını alacak.

Türkiye, papalık ziyaretleri açısından Vatikan için ‘ayrıcalıklı’ bir konumda yer alıyor. Bunun temelinde, Hristiyanlığın ilk dönemlerinde Anadolu topraklarının sahip olduğu paha biçilmez önem yatıyor; zira kilisenin ilk sekiz konsili bu topraklarda düzenlenmişti. Ayrıca İstanbul’daki Rum Ortodoks Kilisesi ile sürdürülen yakınlaşma çabaları da Türkiye’yi bu ziyaretlerin merkezine koyan başlıca unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.

Türkiye ile özel bir bağı olan ilk Papa, Angelo Giuseppe Roncalli adıyla bilinen ve 1935-1944 yılları arasında Vatikan’ı temsilen İstanbul’da görev yapmış olan 23. John’du. Papa seçildikten sonra ‘Türk Papa’ olarak anılan 23. John, ülkedeki görev süresinde önemli izler bırakmıştı. Onun ardından Türkiye’yi ziyaret eden ilk Papa ise 1967 yılında 6. Paul oldu. Papa 6. Paul, Türk makamlarına 1571 İnebahtı Savaşı’nda Osmanlı’dan alınan bir sancağı iade ederek dikkat çekici bir jest yapmıştı. Dönemin Vatikan Büyükelçisi Hûveyda Mayatepek, bu iadeyi ‘anlaşmazlıklar devrinin sona erdiğini ve papalık ile Müslüman dünya arasında samimi bir işbirliğinin başlangıcını işaret eden tarihi bir jest’ olarak nitelendirmişti.

Ancak 6. Paul’ün ziyareti, İstanbul, Efes ve İzmir’i kapsarken Ayasofya’da yaşanan bir olayla tartışmalara da yol açtı. O dönem müze statüsünde olan Ayasofya’yı ziyaretinde diz çökerek dua etmesi ‘gaf’ olarak yorumlanmış ve kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Medya, İstanbul’un fethinden bu yana ilk kez Hristiyan bir liderin Ayasofya’da açıkça dua ettiğini vurgulamış; bu durum, yapının statüsüyle ilgili süregelen tartışmalara yeni bir boyut katmıştı. Papa 14. Leo’nun programında ise artık camiye dönüştürülen bu mekanı ziyaret etme öngörülmüyor.

Papalık tarihinde en çok yurt dışı gezisi yapan isimlerden biri olan 2. John Paul, 1979’da Türkiye’ye yaptığı ziyaretle bu geleneği sürdürdü. Ankara, İstanbul ve İzmir’i ziyaret eden 2. John Paul, özellikle Efes’te bir ayin düzenledi. Bu ziyaret sırasında dönemin Fener Rum Patriği Dimitrios ve Ermeni Patriği Şnorkh Kalustyan ile bir araya gelerek Hristiyan dünyasında birlik mesajları verdi. Papa ve Patrik Dimitrios, bu görüşmede ortak bir bildirgeye imza atarak ekümenik yakınlaşma çabalarına güçlü bir vurgu yaptılar. Sonraki papalar da Türkiye ziyaretlerinde Fener Rum Patriği ile benzer belgeler imzalamayı sürdürdü.

Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasındaki 11. yüzyılda yaşanan Büyük Bölünme sonrası birbirlerini karşılıklı olarak aforoz etmeleri, ancak 1965’te iptal edilebilmişti. Bu tarihi adımı takiben, 2. Vatikan Konsili’nin de etkisiyle, 1964’te Kudüs’te Papa 6. Paul ile Rum Ortodoks Patriği I. Athenagoras’ın buluşmasıyla başlayan yakınlaşma süreci, günümüzde papaların Türkiye ziyaretleriyle devam ediyor. Bu ziyaretler, sadece diplomatik ilişkileri pekiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Hristiyan dünyasının Doğu ve Batı kolları arasındaki diyalog ve anlayışı güçlendirme yolunda atılan önemli adımlar olarak da değerlendiriliyor.

Türkiye’yi 2014 yılında ziyaret eden Papa Francesco da Ankara ve İstanbul’u kapsayan gezisinde Sultan Ahmet Camii’nde kısa bir süre duraklayarak dua etmişti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın ilk yabancı konuğu unvanını almıştı. Francesco, 2020’de Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi kararının ardından yaptığı açıklamayla da konuya duyarlılığını ifade etmişti. Tüm bu geçmiş ziyaretler ve tarihsel bağlar, Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyaretinin hem dini hem de diplomatik açıdan ne denli büyük bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor, köklü bir geleneği yeni bir dönemle buluşturuyor.

Nisa Kılıç

Nisa Kılıç (27) — Kültür & Toplum Araştırmacısı Nisa Kılıç, sosyoloji eğitiminin ardından çeşitli kültürel projelerde araştırmacı olarak görev almış bir yazar. Toplumsal dönüşümler, şehir yaşamı, modern birey davranışları ve dijital kültür üzerine yoğunlaşır. Blogunda hem analitik hem de insani bakış açısıyla yazılmış incelemeler ve gözlemler paylaşır.