Premier Lig’in heyecan yüklü atmosferinde, Old Trafford’da oynanan Manchester United-Everton mücadelesi, futbolseverleri şaşırtan bir senaryoya sahne oldu. Maç öncesi sakatlık raporları ve takımların mevcut form durumları göz önüne alındığında, ev sahibi United’ın nispeten rahat bir galibiyet alacağı öngörülüyordu. Ancak yeşil sahalar, beklentilerin ötesine geçen, dramatik anlarla dolu bir hikaye yazdı ve Everton, futbolun ne kadar öngörülemez olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Mücadelenin henüz 13. dakikasında, Everton’ın tecrübeli orta saha oyuncusu Idrissa Gueye, takım arkadaşı Keane ile yaşanan talihsiz bir pozisyon sonrası direkt kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Bir Premier Lig maçında bir oyuncunun kendi takım arkadaşına müdahale sonucu atılması, sahalarda nadiren rastlanan ve geniş yankı uyandıran bir olaydı. Bu erken kırmızı kart, Everton’ı maçın geri kalan büyük bölümünde 10 kişi oynamaya mahkum etti. Bu durum, teoride Manchester United için büyük bir avantaj sağlamış gibi görünse de, sahadaki pratik tam tersini işaret edecekti.
Gueye’nin oyundan ihraç edilmesinin ardından birçok kişi Everton’ın dağılmasını beklerken, David Moyes’un öğrencileri inanılmaz bir direnç gösterdi. Disiplinli ve kararlı bir defans hattı kuran deplasman ekibi, 29. dakikada zekice bir kontratak organizasyonuyla golü buldu. James Garner’ın ustaca pasıyla ceza sahasına sızan Kiernan Dewsbury-Hall, kariyerindeki beşinci Premier Lig golünü, bu sefer sağ ayağıyla rakip filelere göndererek takımını şaşırtıcı bir şekilde öne geçirdi. Bu gol, hem Everton’ın moralini yükseltip onlara inanılmaz bir motivasyon kaynağı oldu, hem de Old Trafford’daki binlerce taraftarın sessizliğe bürünmesine neden oldu. 10 kişiyle öne geçme başarısı, maçın gidişatını tamamen değiştiren kritik bir andı.
Maçın geri kalan 80 dakikası ve eklenen uzatma dakikaları boyunca Manchester United, sayısal üstünlüğüne rağmen Everton savunmasını kırmakta çaresiz kaldı. Özellikle ikinci yarıda topa daha fazla sahip olmalarına ve tam 23 şut çekmelerine (bunlardan 6’sı isabetli) rağmen golle buluşamamaları, teknik direktör Ruben Amorim’i derin bir hayal kırıklığına sürükledi. Amorim, karşılaşma sonrası yaptığı açıklamada, takımının 10 kişi oynayan rakibe karşı nasıl bir oyun sergilemesi gerektiğini anlayamadığını, hücumdaki kalite ve karar alma mekanizmasının yetersiz kaldığını vurguladı. “Oyunun ilk dakikasında sergilediğimiz tavır gerçekten sinir bozucu,” diyerek oyuncularının performansına yönelik sert eleştirilerde bulundu. Bu mağlubiyet, United’ın Premier Lig’deki zirve iddiasına yönelik ciddi bir darbe olarak kayıtlara geçti ve son dönemdeki olumlu gidişatın ardından gelen beklenmedik bir duraklama sinyali verdi.
Bu mücadele, sadece skoruyla değil, barındırdığı istatistiksel verilerle de dikkat çekti. Everton, golü bulduktan sonra maç boyunca başka bir şut çekmezken, Manchester United’ın topa hakimiyeti ve pozisyon üretkenliğine rağmen golle sonuçlandıramaması tam bir tezat oluşturdu. Tarihsel bir not olarak, Everton bu galibiyetle Premier Lig tarihinde ilk yarıda kırmızı kart görüp maçı kazandığı ilk kez 2006 Ağustos’undan (Tottenham’a karşı alınan galibiyetten) bu yana bir ilke imza attı. Ayrıca, Idrissa Gueye’nin kırmızı kartı, Everton’ın Premier Lig’deki 110. kırmızı kartı olup, bu alanda Arsenal ile birlikte ligin en çok kırmızı kart gören kulübü unvanını paylaşmasını sağladı.
Everton teknik direktörü David Moyes’un maç sonu açıklamaları ise günün en ilginç ve belki de en şaşırtıcı anlarından biriydi. Gueye’nin takım arkadaşına vurarak oyundan atılması olayına değinen Moyes, durumu farklı bir perspektiften değerlendirdi: “Oyuncularımın birbirleriyle kavga etmesini oldukça seviyorum,” diyerek, bu tür anların takım içindeki tutkuyu, adanmışlığı ve kazanma arzusunu gösterdiğine inandığını belirtti. Bu açıklama, futbol kamuoyunda hem şaşkınlık yarattı hem de tartışmalara yol açtı. Moyes, bu beklenmedik galibiyetin ardından takımının sergilediği ruhu ve mücadeleyi özellikle takdir ettiğini ifade etti.
Old Trafford’dan 0-1’lik skorla ayrılan Everton, Premier Lig’de haftanın en büyük sürprisine imza atarak tüm dikkatleri üzerine çekti. 10 kişi kalan bir ekibin, kendi sahasında favori olarak gösterilen Manchester United’ı yenmesi, futbolun heyecan verici doğasını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu kritik galibiyet, Everton’a ligde kalma mücadelesinde önemli bir nefes ve moral depolarken, Manchester United için ise şampiyonluk hedeflerine giden yolda ciddi bir sorgulama dönemi başlattı. Sezonun geri kalan kısmında her iki takım adına da bu maç, farklı anlamlar taşıyan, unutulmaz bir dönüm noktası olarak hafızalara kazınacak.