Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında oluşacak Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Abdullah Öcalan’ı ziyaret etme ihtimali, ülkenin siyasi gündemine oturdu. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarla, bu potansiyel ziyaretin ‘yeni bir aşama’ başlatacağını ve ‘yeni bir başlangıç’ olacağını vurguladı. Bu adımın, Türkiye’nin uzun süredir arayış içinde olduğu barış sürecine dair önemli bir dönemeç olacağı beklentisi hakim.

Doğan, komisyonun alacağı kararın yalnızca siyasi çevrelerce değil, tüm toplum tarafından merakla beklendiğini dile getirdi. Zira İmralı ziyareti konusunun, sadece bir soru olmaktan öte, atlanmaya çalışılan bir eşik niteliği taşıdığını belirtti. Bu eşiğin aşılmasının, Türkiye’nin geleceği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu ve tüm siyasi partilerin tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya bulunduğunu ifade etti.

DEM Parti, bu süreçte doğrudan görüşmelerin doğru ve gerekli olduğunu savunuyor. Ayşegül Doğan, Öcalan ile görüşme noktasında hiçbir kaygıya, endişeye ya da komplekse kapılmamanın önemine değindi. Partinin bu tutumu, barışın mimarı olarak gördükleri Öcalan’ın onlarca yıldır süregelen çabalarının anlaşılması ve bu gerçeklikle yüzleşilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Siyasi aktörlerin oy kaygıları, anket sonuçları veya kişisel ikbal planları yerine, fikirler ve Türkiye’nin demokratikleşme ideali etrafında birleşmesi gerektiğini vurguladı. Ülkenin güvenli geleceğinin eşit kardeşlik ilkesinde yattığına, birlik ve beraberliğinin ise onurlu ve kalıcı bir barışla mümkün olacağına dikkat çekti. Bu vizyonun ancak kolektif bir çaba ile hayata geçirilebileceğinin altını çizdi.

Kürt sorununun, basit bir etnik mesele olmaktan çok, Türkiye’nin genel demokrasi sorununun temelini oluşturduğunu belirtti. Bu nedenle konunun, sadece belirli siyasi partilerin programlarının veya çıkarlarının ötesinde, tüm ülkeyi ilgilendiren üst düzey bir sorun olarak ele alınması gerektiğini ifade etti. Demokratik olgunluğun sergilenmesi, meselenin çözümüne giden yolda olmazsa olmaz bir adım olarak değerlendirildi.

Öcalan ile görüşmenin getireceği somut sonuçları da açıklayan Doğan, bunun bir savaşı sona erdirmek, silahları tamamen devre dışı bırakmak ve demokratik siyasetin önünü açmak anlamına geldiğini kaydetti. Savaşın gerekçe gösterilerek gasp edilmiş hayatların özgürleştirilmesi ve herkesin eşit haklara sahip olması gerektiği çağrısını, diyalog, temas ve eşit kardeşlik hukuku üzerinden bir gelecek inşa etme hedefi olarak sundu. Savaşla parçalanmış hayatların onarılması ve halkların yeniden bir arada yaşar hale gelmesi için bu sesin dinlenmesi gerektiğini vurguladı.

Bu tarihi dönemeçte, DEM Parti’nin komisyon heyetinde İmralı Adası’na gidecek üyesi de netleşti. Gülistan Kılıç Koçyiğit, partiyi temsilen bu heyette yer alacak. MYK toplantısında belirlenen bu isim, partinin sürece olan güçlü inancını ve kararlılığını gösteriyor. Eğer ihtiyaç duyulursa, partinin birden fazla temsilciyle katılım sağlayabileceği de belirtildi.

Türkiye, şimdi bu komisyonun takdirini ve atacağı adımları bekliyor. Barışa ayarlamamız gereken zamanın geldiği, tarihi bir fırsatla karşı karşıya olduğumuz ve bu eşiği atlamanın ülkenin yararına olacağı düşüncesiyle, tüm gözler bu kritik görüşmelerde.