Altın Piyasası Gündemi: Fed Tutanakları ve Küresel Belirsizliklerin Etkisi
Altın fiyatları, küresel ekonominin belirsizliklerle dolu yolculuğunda önemli bir gösterge olmaya devam ediyor. Son günlerde, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) son toplantı tutanakları ve devam eden jeopolitik gerilimler, değerli metalin piyasa dinamiklerini derinden etkiledi. 20 Kasım 2025 Perşembe günü itibarıyla, iki günlük güçlü yükselişin ardından altının yatay bir görünüm sergilediği görüldü. Türkiye’de gram altın 5.541 liradan işlem görürken, uluslararası piyasalarda ons altın yaklaşık 4.075 dolar seviyesinde tutunmaya çalışıyor. Bu dengeleme çabası, piyasaların yeni yön arayışında olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Fed’in para politikası duruşu, altın yatırımcıları için hayati önem taşıyor. Ekim ayı toplantı tutanakları, birçok Fed yetkilisinin 2025 yılının geri kalanında faiz oranlarını sabit tutmanın uygun olacağı yönündeki görüşünü yansıttı. Bu açıklama, gelecek ay olası bir faiz indirimine yönelik beklentileri önemli ölçüde düşürdü. Altın, doğası gereği faiz getirisi sunmayan bir varlık olduğundan, düşük faiz oranları ortamında yatırımcılar için daha çekici hale gelir. Dolayısıyla, Fed’in faizleri mevcut seviyelerinde tutma kararlılığı, altının cazibesini azaltarak fiyatlar üzerinde bir baskı unsuru oluşturabilir. Piyasalar, bu gelişmeyi “güvenli liman” talebinin rotasını değiştirebilecek kritik bir sinyal olarak algıladı.
Dolar endeksinin performansı da altın fiyatlarının belirlenmesinde kilit bir faktördür. Geçtiğimiz Çarşamba günü Eylül sonundan bu yana en güçlü yükselişini kaydeden ABD dolar endeksi, küresel çapta doların değerini artırdı. Doların güçlenmesi, genellikle altını yabancı para birimiyle alacak yatırımcılar için daha pahalı hale getirir ve böylece ons altın fiyatları üzerinde aşağı yönlü bir baskı yaratır. Bu korelasyon, uluslararası finans piyasalarında sıklıkla gözlemlenen temel bir ekonomik ilişkidir; dolar güçlendikçe altın talebi genellikle zayıflar.
Küresel ölçekteki enflasyon endişeleri ve özellikle Orta Doğu’da tırmanan jeopolitik riskler, altın piyasasına olan talebi canlı tutan diğer güçlü etkenlerdir. Ekonomik ve siyasi belirsizliklerin arttığı dönemlerde, yatırımcılar varlıklarını korumak amacıyla geleneksel olarak güvenli liman olarak kabul edilen altına yönelirler. Altın, bu yıl kayda değer bir performans sergileyerek yüzde 50’den fazla değer kazandı ve Ekim ayında tarihi bir zirveye ulaştıktan sonra kısa süreli bir geri çekilme yaşadı. Bu olağanüstü yükselişin arkasında, Fed’in yıl içinde gerçekleştirdiği iki faiz indirimi, dünya genelindeki merkez bankalarının artan altın alımları ve altın destekli borsa yatırım fonlarına (ETF) yönelik güçlü girişler gibi birçok destekleyici faktör bulunuyordu.
Türkiye piyasalarına baktığımızda, gram altın, çeyrek altın, yarım altın ve Cumhuriyet altını gibi popüler yatırım araçlarının fiyatları, hem uluslararası ons altının seyrinden hem de Türk Lirası’nın döviz kurları karşısındaki anlık değerinden etkilenerek tarihi rekor seviyelere yaklaşıyor. Ülke içi ve dışından gelen ekonomik veriler, özellikle Fed’in para politikasına ışık tutan tutanaklar, piyasalardaki belirsizlik atmosferini güçlendirerek altına olan ilgiyi artırdı. Doların küresel çapta sergilediği değer kaybı ve devam eden jeopolitik riskler, ons altın fiyatının güçlü bir yükseliş ivmesi kazanma potansiyelini beslemekte.
Dolayısıyla, altın piyasasının gelecekteki yönü, Fed’in faiz politikalarındaki olası değişiklikler, doların küresel performansı, enflasyonist baskılar ve uluslararası jeopolitik gelişmeler gibi çok sayıda karmaşık faktörün etkileşimiyle şekillenecektir. Yatırımcıların ve piyasa gözlemcilerinin, bu göstergeleri dikkatle takip etmesi, değerli metalin kısa ve orta vadeli hareketlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olacaktır. Küresel ekonomik tablonun sürekli değiştiği bu dönemde, altın piyasasındaki her gelişme, geniş çaplı sonuçlar doğurma potansiyeli taşıyor.
İlgili
Tufan Erdoğdu (34) — Teknoloji & Yazılım Yazarı Tufan Erdoğdu, uzun yıllardır yazılım geliştirme ve ağ teknolojileri üzerine çalışan bir IT uzmanıdır. Kariyerine sistem yöneticisi olarak başlayan Tufan, zaman içinde otomasyon, bulut altyapıları ve siber güvenlik konularında uzmanlaşmıştır. Blogunda okuyucularına teknoloji trendleri, yapay zeka uygulamaları ve yazılım geliştirme ipuçları hakkında sade, anlaşılır ve pratik içerikler sunar.


