Dijital çağda içerik üretimi ve tüketimi arasındaki sınırlar giderek bulanıklaşırken, küresel markaların fikri mülkiyetlerini koruma çabaları da yeni boyutlar kazanıyor. Son olarak, futbol sahalarının yıldızı milli oyuncu Kerem Aktürkoğlu ile sinema dünyasının devlerinden Warner Bros. arasında ‘Harry Potter’ temalı bir dava, sosyal medyada paylaşımların ne kadar dikkatli olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Warner Bros. Entertainment Inc.’in İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede, Aktürkoğlu’nun Harry Potter evrenine ait birçok görsel ve işitsel unsuru izinsiz kullandığı iddia ediliyor. Şirket özellikle futbolcunun Instagram ve Twitter hesaplarındaki paylaşımlarında ikonik ‘Hedwig’s Theme’ müziğine, Harry Potter karakterlerine benzeyen animasyon figürlerine, Hogwarts armasına ve film sahnelerini anımsatan dekor ile kostümlere yer verdiğini belirtiyor.

Yapımcı şirket, ‘Harry Potter’, ‘Hogwarts’ ve ‘Gryffindor’ gibi ibarelerin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli olduğunu, bunların sadece kitap ve filmlerle sınırlı kalmayıp, dünya çapında yüksek ticari değere sahip markalar olduğunu hatırlattı. Bu durum, kullanılan her bir öğenin sadece bir görsel veya ses değil, aynı zamanda uluslararası hukukla korunan değerli bir ticari varlık olduğunu ortaya koyuyor. Şirket, bu kullanımın hem telif hem de marka haklarına yönelik ciddi bir ihlal teşkil ettiğini savunuyor.

Dava kapsamında, Warner Bros. mahkemeden futbolcunun sosyal medya hesaplarındaki ilgili paylaşımlar hakkında çevrimiçi delil tespiti yapılmasını talep etti. Ayrıca, özellikle Instagram Reel videosu ve Twitter paylaşımlarının uzman bir bilirkişi tarafından detaylıca incelenerek Harry Potter evrenine ait telifli müzik, karakter, logo ve diğer görsellerin kullanılıp kullanılmadığının saptanmasını istiyor. Şirketin, incelemenin Aktürkoğlu’na tebligat yapılmadan gerçekleştirilmesini talep etmesi, sürecin hızlı ve etkin ilerlemesini arzuladığını gösteriyor.

Warner Bros., bu izinsiz kullanımların Fikri ve Sınai Haklar Kanunu (FSEK) kapsamında eser sahibinin mali ve manevi haklarını ihlal ettiğini öne sürdü. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu’na göre de haksız rekabet oluşturduğunu dilekçesinde belirtti. Bu durum, sadece bir telif hakkı meselesi olmaktan öte, ticari etiğe ve rekabet koşullarına da aykırı bir eylem olarak değerlendirilmekte.

Bu dava, özellikle sosyal medya platformlarının yaygınlaştığı, içeriklerin hızla viral hale geldiği günümüzde, ünlü isimlerin ve içerik üreticilerinin fikri mülkiyet haklarına ne kadar dikkat etmesi gerektiğini bir kez daha gösteriyor. Bir hayranlık gösterisi olarak başlayan bir paylaşım, telif hakkı sahipleri için milyarlarca dolarlık marka değerine zarar verebilecek bir ihlale dönüşebilir.

Bu hukuki mücadelenin sonucu ne olursa olsun, olay dijital içerik dünyasında eser sahiplerinin haklarının ne kadar ciddi şekilde korunacağını ortaya koyuyor. Influencer’lar, ünlüler ve hatta bireysel kullanıcılar için, bir içeriği paylaşmadan önce telif ve marka hakları konusunda kapsamlı bir araştırma yapmanın önemi yadsınamaz. Gelecekte benzer davaların artması kaçınılmaz görünüyor, bu da dijital okuryazarlığın sadece teknoloji bilgisiyle sınırlı kalmayıp hukuki boyutları da içermesi gerektiğini vurguluyor.