ÖneÇıkanlar

Hilal Kaplan Hakkındaki 1509 İçerik Erişime Engellendi: İfade Özgürlüğü ve Sosyal Medya Arasında Yeni Gerilim

Post 2610 691d702919ed6 00001

Sabah yazarı Hilal Kaplan hakkında 1509 içerik erişime engellendi. Bu karar, özellikle sosyal medya ve haber platformlarında yayılan içeriklerin kontrolüne dair yeni bir gündeme dönüşüyor. İfade Özgürlüğü Derneği, Kaplan’ın özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiği gerekçesiyle bu içeriklerin erişimini engellemesi gerektiğini açıkladı. Erişim engelli içerikler arasında 2019 yılında Trump ve Erdoğan arasında gerçekleşen görüşmelerde Trump’ın Kaplan’a verdiği cevapla ilgili bir video, TRT’den alınan huzur hakkı haberi ve 2023 yılında Diken’de yayınlanan ‘Hilal Kaplan hava durumu haberini de engelletmiş’ haberi yer alıyor. Bu içeriklerin kaldırılması, sadece bir kişiye dair değil, aynı zamanda medya özgürlüğü ve kişisel gizlilik kavramlarının nasıl uygulanabileceği konusunda tartışmaları tetikliyor.

Erişim engellemeleri, genellikle medya platformları tarafından özel hayatın korunması adına uygulanır. Ancak bu tür kararların, sadece kişisel gizlilikten çok, medya içeriklerinin doğruluğu, kaynakların güvenilirliği ve ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Özellikle bir yazarın gündelik yaşamına dair paylaşımları, politik görüşlerini yansıtan içeriklerle birlikte, kamuoyuna açık bir alan olarak görülüyor. Bu bağlamda, bir içerikten doğrudan bir hava durumu haberi doğrultusunda bir yazarın özel hayatına atıfta bulunması, sadece bir gülümseme değil, aynı zamanda medya kuralına uygunluk açısından değerlendirilmelidir. Bu nedenle, ‘hava durumu haberini de engelletmiş’ başlığıyla yayınlanan içerik, sadece bir yazarın özel yaşamını yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda medya platformlarında yer alan içeriklerin nasıl sınıflandırıldığını ve ne zaman bir erişim engeli kararı verilebileceğini gündeme getiriyor.

Dikkat çekici olan, bu erişim engellemelerinin sadece bir yazar değil, aynı zamanda sosyal medya paylaşımlarına da yansıdığını göstermesidir. Platformlarda paylaşımın doğrudan bir kişiye ait olduğunu varsayarak, bu paylaşımın doğruluğu ve gerekçesi belirsiz kalıyorsa, bu durum medya özgürlüğü açısından ciddi bir risk oluşturuyor. Özellikle bir yazarın huzur hakkı, görüşmeleri, sosyal medya paylaşımları gibi içerikler, kamuoyuna açık bir şekilde sunuluyor. Bu durumda, bu içeriklerin erişimine engel konulması, sadece bir kişiye değil, aynı zamanda medya platformlarının içerikleri nasıl kontrol edilebileceğini sorguluyor. Eğer bir içerik, bir kişinin özel hayatıyla ilgiliysa, o içerik erişimine engel olunabilir. Ancak bu engel, sadece bir gizlilik kuralı değil, aynı zamanda medya içeriklerinin nasıl değerlendirildiği ve hangi durumlarda sınırlanabileceği konusunu da ele alıyor.

Bu karar, özellikle Türkiye’de ifade özgürlüğü ile kişisel gizlilik arasındaki dengenin ne kadar hassas olduğunu ortaya koyuyor. Bir yazarın sosyal medya hesaplarında paylaştığı içerikler, genellikle kamuoyuna açık bir şekilde değerlendiriliyor. Bu durumda, bu içeriklerin erişimine engel konulması, sadece bir gizlilik kuralı değil, aynı zamanda medya platformlarının içerik kontrol sistemlerinin nasıl işlediğini ve ne zaman bu kontrolün gerekliliğini ortaya koyduğunu gösteriyor. Özellikle bir yazarın gündelik yaşamına dair paylaşımları, bir yazarın görüşlerini yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda medya platformlarında yer alan içeriklerin nasıl sınıflandırıldığını da sorguluyor.

Yine önemlisi, bu tür kararlar, sadece bir yazar değil, aynı zamanda tüm medya platformlarında erişim engellemelerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, ifade özgürlüğü kavramının nasıl yorumlandığını da değiştiriyor. Eğer bir içerik, bir kişinin özel hayatına dair bir referans oluyorsa, bu içerik erişimine engel olunabilir. Ancak bu engel, sadece bir gizlilik kuralı değil, aynı zamanda medya içeriklerinin doğruluğu, kaynakların güvenilirliği ve ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmelidir. Bu bağlamda, Hilal Kaplan hakkındaki içeriklerin erişimine engel konulması, hem medya özgürlüğü hem de kişisel gizlilik kavramlarını yeniden incelemeye zorlayıp, platformların içerik kontrol sistemlerinin nasıl işlediğini ortaya koyuyor.


Ayla Sezen

Ayla Sezen (32) — Eğitim & Kişisel Gelişim Yazarı Ayla Sezen, eğitim teknolojileri ve öğrenme psikolojisi alanlarında çalışmalar yapan bir içerik uzmanıdır. Kariyeri boyunca farklı yaş gruplarına yönelik eğitim projelerinde görev almış, dijital öğrenme sistemleri üzerine araştırmalar yürütmüştür. Blogunda verimli çalışma teknikleri, öğrenme metodları ve kişisel gelişim konularını işler.