Cumhuriyet Halk Partisi’nin grup toplantısında, İstanbul’da bağımsız olarak görev yapan Doğan Demir, partiye resmi olarak katıldı. Toplantı, Özgür Özel’in liderliğinde Özgür Özel Kürsü’nde yapıldı ve yeni milletvekiliyle birlikte partiye yapılan bu adım, CHP’nin siyasi yapısal gelişimine önemli bir katkı oldu. Demir, 1992 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yerel Yönetimlerden mezun olarak partinin kuruluş sürecinde yer alarak gençlik kolları başkanlığı, ilçe sekreteri, ilçe başkan yardımcısı, belediye meclis üyesi ve Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanları gibi önemli görevleri üstlenmişti. Bu deneyimler, özellikle toplumsal uzlaşı ve halka hitap eden bir siyaset anlayışıyla tanıtıldı. Bugün, bu deneyimleri yeniden değerlendiren Demir, partinin değerlerine ve siyasi hedeflerine tam uyumlu bir şekilde katıldı.

Doğan Demir’in katılımını, Genel Başkanı Özgür Özel, ‘baba evine dönme’ süreci olarak tanımladı. Bu ifade, yalnızca bir milletvekili katılmadığını değil, aynı zamanda partinin kökleri, değerleri ve toplumsal bağlamına dönmüş olmasının sembolik bir anlamı taşıyor. Özgür Özel, Demir’in geçmişteki rollerini anlatırken, partinin yeniden doğuşu ve toplumsal uyumun temelini oluşturduğu vurgusuyla, bu gelişmenin sadece bir kişisel karar olmadığını, bir tarihî süreç olduğunu belirtti. Demir’in CHP’ye katılması, özellikle Alevi toplulukları için de önemli bir adım oldu. Çünkü bu topluluklar, geçmişte sadece siyasi olarak değil, kültürel, sosyal ve insan hakları açısından da CHP’nin değerlerine bağlanmıştı. Bu bağlamda Demir’in katkısı, hem toplumsal çeşitliliğin korunması hem de demokratik değerlerin güçlendirilmesi açısından büyük bir anlam taşımaktadır.

Toplantı sırasında, Demir’in parti rozeti takılması, katılımı resmi bir şekilde doğruladı. Rozetin takılıp, Demir’in konuşma sürecindeki seslenmesi, sadece bir siyasi geçiş değil, aynı zamanda bir toplumsal bağın yeniden kurulması anlamına geliyor. Demir, konuşma sırasında, partinin siyasi hayatına başladığı 30 yıl öncesine döndüğünü ifade ederek, geçmişteki mücadelelerini hem Alevi örgütlerinde hem de Cumhuriyet Halk Partisi’nde paylaştı. Bu süreçte, toplumsal uzlaşı, insan hakları ve özgürlüklerin ön plana çıkarıldığını belirtti. Bu görüş, özellikle günümüzde giderek artan sosyal çatışmaların ortasında, birlik ve birlikte yaşama değerlerinin nasıl güçlendirilebileceğini ortaya koydu.

CHP’nin bu gelişme, sadece bir milletvekili katılmasıyla sınırlı değil, aynı zamanda partinin siyasi yapısal yeniden şekillenmesiyle de ilişkilidir. Özellikle, geçmişte birbirinden uzaklaşan topluluklar arasında bir köprü kurma fırsatı sunuyor. Bu süreçte, CHP’nin yalnızca siyasi bir partiden değil, toplumsal bir kurum olarak, toplumun zorluklarını ve ihtiyaçlarını anlamasıyla ilgili bir görev üstlenmesi gerekiyor. Doğan Demir’in katkısı bu görevi daha netleştirdi. Geçmişteki siyasi tecrübeleri, günümüzdeki demokratik değerlerle birleştirilerek, partinin toplumsal hedeflerine daha güçlü bir temel kazandırdı.

Ek olarak, CHP’nin siyasi faaliyetlerinin yanında, Cumhuriyet Arşiv ve kitap dünyası gibi kültür ve bilgi alanlarında da önemli bir rol oynuyor. 1930 yılından bugüne kadar toplam 5.485.115+ haber kupürü, 50 bininden fazla indirme ile herkesin ulaşabileceği bir kaynak sunuyor. Bu, halka bilgi ve tarihi bağlamın aktarılmasını sağlıyor. Aynı şekilde, kitap dünyasına açılan kapı, gençlerin ve toplumun hayal gücünü geliştirmesine yardımcı oluyor. Bu tür platformlar, CHP’nin sadece siyasi bir yapı değil, aynı zamanda toplumsal bilgi ve kültürün taşıyıcısı olarak da değerlendirilmesine katkı sağlıyor.

Doğan Demir’in CHP’ye katılması, bir siyasi değişiklik değil, aynı zamanda bir toplumsal dönüşümün sembolü. Bu adım, geçmişteki değerlerin yeniden canlanmasına, toplumsal uzlaşı için birlikte mücadele edilmesine ve demokratik süreçlerin güçlendirilmesine dair güçlü bir mesaj veriyor. CHP’nin bu süreçteki gelişimi, sadece bir partinin büyümesi değil, aynı zamanda Türkiye’de toplumsal birlik ve insan hakları için mücadeledeki devamını gösteriyor.