Almanya, Gazze’de gerçekleştirilen saldırılar nedeniyle uyguladığı silah ihracatı kısıtlamalarını 24 Kasım itibarıyla kaldırıyor. Hükümet Sözcüsü Stefan Kornelius, DPA ajansına yaptığı açıklamada, 8 Ağustos’ta açıklanan ambargo uygulamasının artık geçerli olmadığını duyurdu. Karar, 10 Ekim’den beri devam eden ateşkes sürecinin etkisiyle alınmış olarak belirtiliyor. Almanya’nın genel silah ihracat politikaları, savaş ve kriz bölgelerine yönelik sevkiyatı yasaklamaktadır. Ancak bu yasak, Ukrayna ve İsrail gibi özel durumlar için geçici olarak kaldırılır. Bu kez İsrail’e yönelik kısıtlama da sona eriyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, kararın Almanya’nın siyasi dengeleriyle uyumlu olduğunu vurgulayarak, Şansölye Friedrich Merz’e teşekkür etti. Saar, X (Twitter) hesabından yaptığı açıklamada, Almanya’nın kısmi ambargo kaldırma kararıyla ‘karakteristik bir adım atıldığını’ ifade etti. Aynı anda, diğer ülkelerin de benzer bir politika izlemesini istediğini belirtti. Bu hareket, uluslararası ilişkilerde silah ihracatının sadece askeri amaçla değil, aynı zamanda siyasi ve etik açıdan değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Gazze’de başlayıp Ekim 2023’te sürdürülen saldırılar, yaklaşık 69 bin 179 can kaybına neden oldu. Bu sayı, hem uluslararası toplumun hem de Almanya’nın iç politikasının merkezinde yer alan bir konu oldu. Almanya’daki kilise kurumları, silah ihracatının bu tür saldırılarla ilişkisi üzerine uyarılar yürüttü. Özellikle, dini kurumlar, savaş suçlarının işlenmesine karşı devletlerin sorumluluğunun arttığını savundu. Berlin İdare Mahkemesi de, silah ihracat yasağını gerekçe göstererek Filistinli vatandaşların açtığı davaları reddetti. Bu süreçte, silah sevkiyatının sadece savaş bölgesine sınırlı olmaması gerektiği vurgulanıyor.

Nikaragua, 1 Mart 2024’te Uluslararası Adalet Divanı’nda Almanya’ya dava açtı. Gerekçe olarak, İsrail’in Gazze’de soykırım yapması ve bu süreçte Almanya’nın silah sevkiyatı yaptığı ifade edildi. Divan, silah sevkiyatının savaş suçlarıyla ilişkisi olduğunu ve bu sebeple devletlerin sorumluluğu olduğunu belirtti. Bu karar, Almanya’nın silah ihracat politikasının sadece askeri amaçla değil, aynı zamanda etik ve hukuki açıdan değerlendirilmesi gerektiğini gösterdi. Bu durum, özellikle uluslararası hukuk sisteminde silah ihracatının kural dışı bir davranış olarak görülmesi anlamına geliyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile dün telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, bölgesel dengeler, siyasi konular ve bölgesel güvenlik konuları ele alındı. Bu görüşmenin ardından, Almanya’nın kararının hem siyasi hem de bölgesel düzeyde dengeleri etkilediği belirtiliyor. İsrail, bu kararın yalnızca bir güvenlik politikası değil, aynı zamanda uluslararası toplumun etik değerlerine uyum sağladığını savunuyor.

Kısıtlamaların kaldırılması, sadece İsrail’e değil, aynı zamanda diğer ülkelerin de silah ihracat politikalarını gözden geçirmesini zorunlu hale getiriyor. Almanya’nın bu kararının etkisi, özellikle kilit siyasi ve askeri ilişkilerde dikkat çekiyor. Silah ihracatının sadece askeri amaçla değil, aynı zamanda toplumsal ve etik bağlamda değerlendirilmesi gerekliliği, bu kararın önemli bir sembolik anlamı taşıyor. Bu süreç, ülkelerin silah ihracatını sadece teknik bir değerlendirme yerine, hukuki ve etik bir çerçeve içinde değerlendirmesi gerektiğini gösteriyor.

Almanya’nın bu kararı, uluslararası toplumda silah ihracatı politikalarının nasıl yönetileceği konusunda yeni bir örnek oluşturuyor. Özellikle, savaş suçları ve insan hakları açısından sorumlu olan ülkelerin, silah ihracatına dair daha fazla sorumluluk taşıması gerekiyor. Bu durum, hem bölgesel hem de küresel düzeyde güvenliğin nasıl sağlanacağına dair yeni bir yolda ilerleme sağlıyor. Kısıtlamaların kaldırılması, sadece bir politika değişikliği değil, aynı zamanda uluslararası hukukun etik ve siyasi değerlerine yeniden bağlanmasının bir parçası olarak görülüyor.