Rusya’nın Karadeniz bölgesindeki kritik ihracat limanı Novorossiysk’te iki günlük tedarik kesintisinin ardından yüklemelerin yeniden başlaması, petrole yönelik piyasa hareketlerini doğrudan etkiledi. Pazartesi günü Asya seansının başlangıcında Brent petrolü varil başına 64 sent düşüşle 63,75 dolar, ABD ham petrolü (WTI) ise varil başına 66 sent düşüşle 59,43 dolar seviyesinde işlemeye başladı. Bu düşüş, geçtiğimiz hafta yaşanan yüzde 2’yi aşan fiyat artışlarının tamamen geri alınmasını ifade ediyor. Önceki dönemde piyasalar, Novorossiysk ve komşu terminaldeki tedarik kesintisiyle desteklenmiş bir arz baskısıyla güçlü bir rally kaydetmişti. Ancak bu baskının azalması, yüklemelerin yeniden başlamasıyla birlikte piyasalarda dengenin yeniden kurulması anlamına geliyor.

Piyasa analistleri, limanın yeniden faaliyet göstermesinin kısa vadeli arz eksikliğinin ortadan kalktığını belirtiyor. Novorossiysk, Rusya’nın en önemli petrol ve gaz ihracat limanlarından biri olup, özellikle Asya pazarlarına yönelik ihracat için kritik bir nokta. İki günlük duraklama, tedarik zincirlerindeki gecikmeleri artırırken, bu gecikmelerin çözümüyle birlikte piyasalarda beklenen arz artışı azalıyor. LSEG ve sektör kaynaklarından alınan bilgiler, yükleme operasyonlarının yeniden başladığını doğruluyor ve bu durumun, petrol piyasalarında dengenin yeniden dengelenmesine katkı sağladığını gösteriyor.

Ancak bu gelişmenin sadece pozitif etkileri değil, aynı zamanda yeni risk faktörleri de ortaya çıkardı. Ukrayna, Rusya’nın petrol altyapısına yönelik saldırılarını devam ettiriyor. Cumartesi günü, Ryazan rafinerisi hedef alındı. Bu tür saldırılar, Rusya’nın ihracat kapasitesini sınırlamaya devam ediyor ve piyasalarda güven kaybına yol açıyor. Özellikle enerji güvenliği konusunda endişe duyulan ülkeler, bu tür saldırıların etkilerini daha da ciddiye alıyor. Petrol altyapısındaki bu sert saldırılar, piyasalarda arz korkusunu artırmakla birlikte, aynı zamanda tedarik güvenliğini tehdit ediyor.

Diğer bir önemli faktör ise OPEC+’ın üretim kararları. Ülkelerin üretim seviyelerini düşürme kararları, piyasada aşırı arz algısı yaratıyor. Bu arz baskısı, özellikle düşük fiyat seviyelerinde piyasalara baskı uyguluyor. Bu yüzden, Novorossiysk limanının yeniden faaliyet göstermesiyle birlikte, piyasaların dengesinin yeniden kurulması, OPEC+’ın üretim kararlarına karşı bir direnç olarak görülmeye başlıyor. Ancak bu direnç, sadece kısa vadeli bir dengesizlik değil, uzun vadeli tedarik stratejilerine de etki ediyor.

Battı yaptırımlar da piyasalara etki ediyor. Lukoil ve Rosneft gibi büyük Rus petrol şirketlerine yönelik yaptırımlar, 21 Kasım sonrası daha da derinleşiyor. ABD yetkilileri, Rusya ile iş yapan herhangi bir ülkeyi cezalandırmayı öngören yasaları değerlendirmeye devam ediyor. Bu durum, Rusya’nın uluslararası altyapıyla olan bağlantısını zayıflatıyor ve bu da ihracat süreçlerini zorlaştırıyor. Yerel üretim kapasiteleri, dışa dönük ihracatı sınırlamaya devam ediyor. Bu durum, petrol fiyatlarında durağanlık yaratma ihtimalini artırmakta.

Sonuç olarak, Novorossiysk limanının açılması, piyasalarda kısa vadeli bir düşüş olarak görüldü. Bu düşüş, tedarik kesintisinin sona ermesiyle birlikte piyasalarda dengenin yeniden kurulmasına katkı sağladı. Ancak bu dengenin kalıcı olabilmesi için, sadece liman faaliyetlerinin yeniden başlaması yeterli değil. Ukrayna’nın devam eden saldırıları, OPEC+’ın üretim kararları ve Batı yaptırımlarının derinleşmesi gibi faktörler, piyasalarda dengesizliklere neden oluyor. Bu nedenle, petrol piyasaları hâlâ karmaşık sinyallerle karşı karşıya kalıyor ve gelecek hafta için daha dikkatli analizler yapılması gerekiyor.