Asgari Ücret Milyonların Geberisine İtiyor: Sendikalar Masadan Çekildi, Umutlar Soluyor
Milyonlarca çalışanın hayatını doğrudan etkileyen asgari ücret tartışmaları yeniden alevleniyor. Bu seferki durum, sadece bir zamma değil, yaşamın temel ihtiyaçlarını karşılayamama tehlikesine kadar uzanıyor. Metal işçisinin çarpıcı sözleri gibi, asgari ücretin enflasyona göre belirlenmesi, milyonların açlık sınırına itilmesine neden oluyor. Sendikaların masadan çekilmesi ve hükümetin dayatmaları, toplumsal bir krizi daha derinleştiriyor.
Enflasyonla Mücadele mi, Yaşam Mücadelesi mi?
2026 yılı için belirlenecek asgari ücret tartışmaları, bu kez daha acil bir fark yaratıyor. 2025 ve 2024’te yıl ortasında güncellenmeyen asgari ücret, zaten yüksek enflasyonla eriyerek Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırının bile altında kalmış durumda. Bu durum, özellikle düşük gelirli çalışanlar ve emekliler için büyük bir yük oluşturuyor.
Türk-İş ve Hak-İş yöneticileri, bu antidemokratik yapıyı eleştirerek Asgari Ücret Tespit Komisyonuna katılmamaya karar verdi. Genel Başkanı Ergün Atalay, “Adil bir düzenleme yapılmadığı müddetçe bu komisyonda olmayacağız” derken, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, komisyonun 12 ay çalışmasını, rakamların kriterlere göre belirlenmesini savunuyor. Ancak işçilerin sendikaların yalnızca “Katılmayacağız” demekle yetinmesine tepkisi, çözüm arayışlarının ne kadar yetersiz olduğunu gösteriyor. Sendikaların bu tutumu, işçilerin haklarını savunma konusunda bir boşluk yaratıyor.
Yüksek Enflasyon ve Düşük Gelirler: Bir Döngü
ILO verilerine göre, ücretli çalışanların yalnızca yüzde 7.4’ü toplu iş sözleşmesine erişebiliyor. Bu da, büyük çoğunlukta işçinin asgari ücret ve çevresindeki düşük ücretlerle çalışmak zorunda olduğunu gösteriyor. Yüksek enflasyon, bu düşük ücretlerin değerini düşürerek, çalışanların yaşam standartlarını olumsuz etkiliyor. Bu durum, bir döngüye dönüşüyor: Yüksek enflasyon, düşük ücretleri daha da düşürüyor, bu da yaşam koşullarını zorlaştırıyor.
Sonuç: Umutların Solması
Asgari ücret konusundaki gelişmeler, milyonların umutlarını söküp atıyor. Sendikaların masadan çekilmesi, çözüm arayışlarını karmaşıklaştırıyor. Hükümetin dayatmaları, işçilerin gerçek ihtiyaçlarını göz ardı ediyor. Bu durum, toplumsal eşitsizliği derinleştiriyor ve gelecek için karanlık bir tablo çiziyor. Asgari ücretin yeniden düzenlenmesi ve işçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için acil ve kapsamlı çözümler bulunması gerekiyor. Aksi takdirde, toplumsal gerilimler artacak ve ülke daha da büyük sorunlarla karşı karşıya kalacaktır.
