**NATO Zirvesi Lahey’de Toplanıyor: Türkiye’ye Büyük Görev**

NATO Zirvesi Lahey’de Toplanıyor: Türkiye’ye Büyük Görev

Lahey’de devam eden NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, dünya gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Zirvenin ikinci gününde yayınlanan deklarasyon, müttefiklerin NATO’nun 5’inci maddesine olan bağlılıklarını bir kez daha teyit etti. Bu önemli madde, herhangi bir NATO üyesine yapılacak saldırının tüm NATO ülkelerine yapılmış sayılacağını öngörüyor. Zirvede ayrıca, müttefiklerin 2035 yılına kadar savunma harcamalarını artırarak yüzde 5 seviyesine çıkarma kararı aldıkları açıklandı. Bu karar, NATO’nun gelecekteki savunma stratejileri açısından büyük bir önemi temsil ediyor.

Toplumsal Etkiler ve Kamuoyu Tepkileri

NATO’nun 2026’daki zirvesinin Türkiye’de yapılacağının açıklanması, Türkiye kamuoyunda hem heyecan hem de çeşitli tartışmalara yol açtı. Özellikle sosyal medyada, Türkiye’nin bu önemli zirveye ev sahipliği yapmasının ekonomik ve diplomatik yansımaları üzerine birçok yorum yapılıyor. Kimileri bu gelişmeyi Türkiye’nin uluslararası alandaki konumunun güçlenmesi olarak değerlendirirken, kimileri de artan savunma harcamalarının getireceği yükleri sorguluyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın 5’inci maddeye dair açıklamaları ise dikkat çekici. Trump’ın “Tanımınıza bağlı” ifadesi, bazı eleştirilere neden olurken, NATO Genel Sekreteri Rutte’nin Trump’a yönelik övgü dolu sözleri de tartışma yarattı. Trump’ın İsrail-İran savaşını bitirmedeki rolü, Rutte tarafından takdirle karşılanırken, bu durum NATO’nun iç dinamiklerine dair farklı yorumların ortaya çıkmasına sebep oldu.

Genel Değerlendirme

Lahey’de toplanan NATO Zirvesi, savunma harcamalarının artırılması ve Türkiye’nin 2026 yılında zirveye ev sahipliği yapacak olması gibi önemli kararlarla dikkat çekiyor. Türkiye için büyük bir diplomatik görev anlamına gelen bu ev sahipliği, ülkenin uluslararası arenadaki etkisini artırabilir. Ancak, savunma harcamalarının yükseltilmesi kararı, ekonomik yükler açısından tartışılmaya devam edecektir. NATO’nun gelecekteki stratejileri ve aldığı kararlar, uluslararası güvenlik ortamını şekillendirmede kritik rol oynayacak gibi görünüyor.